Mürşid ve Mürid İlişkisinde Dün ve Bugün Arasındaki Farklar Nedir?

Tasavvuf

Günümüzde mürîd, mürşidinin yüzünü görmeden tarîkata giriyor. Eskiden mürîd, mürşidinin dizi dibinde, ondan feyz alarak yetişi-yordu. Bugünle dün arasındaki farklar nedir? Aynı sonuç alınabi-lir mi?

Günümüzde mensûbları çok olan tarîkatlarda mürîdlerin şeyhlerinin yüzünü görmeden initisâb ettikleri bir vâkıadır. Gerçi eskiden de mürîdleri çok olan şeyhler mürîdlerinin hepsini dizi dibinde yetiştirme imkânı bulamıyordu. Bunun için halîfeler/vekîller istihdâm edilirdi. Meselâ Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretlerinin Osmanlı ülkesinin muhtelif bölgelerinde altmışı aşkın, Mevlânâ Hâlid Bağdâdî’nin ise yüzlerce halîfesi/vekîli vardı. Bu halîfeler aracılığı ile mürîdlerini kontrol imkânı bulurlardı. Bugün de yapılan odur.

Şeyhler her bölgede tarîkatına bağlı mürîdlerini orada bulunan vekîller aracılığıyla eğitmektedirler. Vekîller çözemediği meseleleri şeyhlerinden öğrenmekte ve zaman zaman şeyhleriyle görüşmelerinde karşılaştıkları sıkıntılara çözüm aramaktadır. Hilâfetle görevli kişiler bâzen de çok yetenekli gördükleri şahısları şeyhlerine göndererek onun katkısıyla daha da ilerlemesini sağlamaktadırlar.

Şeyhe yapılan intisâb ile vekîline yapılan intisâb arasında mânevî yükseliş açısından fark olmaz. Önemli olan mürîdin teslîmiyetidir. Çünkü vekîline yapılan intisâbı şeyhe, şeyhe yapılanı peygambere yapılan intisâb gibi düşünüp feyz almaya çalışmalıdır.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları