Mürşid-İ Kâmili Vesîle Edinmek Câiz midir?

Tasavvuf

İslâm’ı yaşamada Kur’an ve sünnet dışında vesîle aramak; mür-şid-i kâmili vesîle edinmek câiz midir? Kur’an ve hadîsten delîlleri var mıdır?

İslâm’ı kitap ve sünnet çizgisinde yaşamamıza yardımcı olacak bir mürşidi vesîle ve rehber kılmak elbette câizdir. Çünkü mürşid, insana Allah’a giden yolda canlı bir örnektir. O’nun denetim ve gözetiminde gerçekleşen seyr u sülûk insanın ayağının sürçmesini önler.

Başta vesîle âyeti[1] olmak üzere vesîle ve tevessülün cevâzını gösteren delîller vardır. Vesîlenin ne olduğu hep tartışılmıştır. Amellerin Allah’a yakınlığa vesîle olduğu, amelle tevessül edip Hakk Teâlâ’dan talepte bulunmanın cevâzı hadîs kaynaklarında “mağara hadîsi” diye geçen hadîsten çıkarıldığı görülmektedir.

Rivâyete göre İslâm’dan önce yolculuğa çıkan ve gecelemek üzere bir mağaraya giren, orada bulundukları sırada yağan yağmurdan meydana gelen sel sularının getirdiği bir kaya ile kapıları kapanan üç genç vardır. Bu üç arkadaştan herbiri yaptıkları bir ameli arzederek Cenâb-ı Hakk’tan mağara kapısının açılmasını taleb etmişler ve her birinin duâsıyla kapı biraz açılmış ve nihâyet sonuncuda kapı tamamıyla açılıp kurtulmuşlardır.[2]

Sünnette ve Hz. Peygamber (s.a.)’in hadîslerinde şahıslara tevessülün cevâzını gösteren örnekler vardır.[3] Yine Allah Rasûlü, fakîr muhâcirler hürmetine Müslümanlara zafer ve yardım ihsân etmesini Allah’tan dilerdi.[4]

Tevessül ya ibâdet ve amellerle, ya da Hz. Peygamber (s.a.), velî ve sâlih kişileri vesîle kılarak olur. Amellerin Hakk’a yakınlığa vesîle, Allah’ın rızâsına ermede vâsıta olduğunda şüphe yoktur. Hz. Peygamber (s.a.)’i vesîle kılmanın cevâzı, kendi ifâdeleriyle sâbittir.

Dipnotlar:

[1].       el-Mâide, 5/35.

[2].       Bkz. Buhârî, İcar, 12; Müslim, Deavât, 101.

[3].       Bkz. Buhârî, İstiska, 15; Tirmizî, Deavât, 49; İbn Mâce, İkâme, 5; İbn Hanbel, IV, 138.

[4].       Bkz. Taberânî, el-Mu’cemu’l-kebîr, I, 292.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları