Mürîdin Şeyhini Allah İle Kendi Arasında Bir Aracı Gibi Görmesi Doğru mudur?

Tasavvuf

Mürîdin şeyhini Allah ile kendi arasında bir aracı gibi görmesi doğru mudur? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor.

Mürîdin, şeyhini Allah ile kendi arasında bir rehber ve yol gösterici mânâsında aracı görmesinde bir mahzûr yoktur. Zâten şeyhlerin fiilen yaptığı bir yol göstericilik, delâlet ve hidâyete rehberliktir. Bu yüzden şeyhlere mürşid ve mehdî denmiştir. Nitekim peygamberler de Allah ile kullar arasında elçi ve aracıdırlar. Ancak bu aracılık Hıristiyanlıktaki mânâsıyla Allah adına tevbeyi kabûl eden ve O’nun adına cennetten yer satmaya yetkili kişi anlamına ise bu, İslâmî inançlarla bağdaşmaz.

Şeyh ve mürşidler, peygamber vekîli konumunda olup onların vârisleridir. Nasıl peygamberler sıdk, emânet, fetânet ve tebliğ gibi sıfatlarla muttasıf iseler, mürşidler de bu sıfatlara sâhip olmalıdır. Peygamberlerde bulunan “ismet” sıfatı ile “vahiy alma” özelliği, mürşidlerde bulunmaz. Peygamberlerdeki ismet sıfatının yerine velîlerde hıfz özelliği vardır. Vahiy yerine ilhâm ve ledünnî bilgi söz konusudur. Diğer saydığımız sıdk, emânet, fetânet ve tebliğ sıfatları velîlerde de bulunmalıdır.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları