Mürîdin Şeyhine Kayıtsız Şartsız Teslîmiyeti Ne Demektir?

Tasavvuf

Mürîdin şeyhine kayıtsız şartsız teslîmiyeti nedir? Oysa Kur’an’daki teslîmiyet âyetlerini araştırdığımızda hepsinde tes-lîmiyetin Allah’a olacağı zikredilmektedir. Kişi, Allah ve din dışın-da, başka din ve şahıslara teslîm olabilir mi? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Teslîmiyet, sevgiye dayalı bir itâat işidir, diye belirtmiştik. Kayıtsız şartsız teslîmiyet denilince mürşidin uyarılarına tenkîdci bir nazarla bakmadan, evham ve vesveselere düşmeden bunların benim mânevî hayâtıma faydası olur, diye söylenenlere uymak anlaşılır. Doktora giden bir hasta, doktoruna ne kadar güvenir, onun hastalığını tedâvi edeceğine ne kadar inanırsa o kadar çabuk iyileşir. Müsbet anlamda bir önyargının faydası vardır.

Şeyhe teslîmiyet, ashâbın Allah Rasûlü (s.a.)’ne teslîmiyet ve güveni gibi, mürîdin mürşidinin söylediklerine inanmasıdır. İnsanın güvenip inanmadığı kişinin sözünü tutması mümkün değildir. Ayrıca âyette: “Allah’a, Rasûlü’ne ve sizden olan ülü’l-emr’e itâat edin!”[1] buyrulmaktadır. Mürşid, mürîdi için mânevî ve uhrevî konularda ülü’l-emrdir. Böyle olunca mürîdin mürşidine bu anlamda teslîmiyetle bağlanışının şerîatla çatışır bir yanı yoktur. Şeyh diye ortaya çıkan bozuk düşünceli insanlara karşı yapıldığında kötü netîceler verir diye teslîmiyeti büsbütün reddetmemek gerekir.

[1].       en-Nisâ, 4/59.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları