Mü'minûn Suresi 52. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mü'minûn Suresi 52. ayeti ne anlatıyor? Mü'minûn Suresi 52. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Mü'minûn Suresi 52. Ayetinin Arapçası:
وَاِنَّ هٰذِه۪ٓ اُمَّتُكُمْ اُمَّةً وَاحِدَةً وَاَنَا۬ رَبُّكُمْ فَاتَّقُونِ
Mü'minûn Suresi 52. Ayetinin Meali (Anlamı):
Şüphesiz tevhid dini olan İslâm, hepinizin tek dinidir. Ben de sizin Rabbinizim; o halde kalbiniz Allah saygısı ve korkusuyla dopdolu olarak bana karşı gelmekten sakının!
Mü'minûn Suresi 52. Ayetinin Tefsiri:
Bütün
peygamberler aynı dini tebliğ etmişlerdir. O da tevhid dini olan İslâm’dır.
İslâm şirki yasaklayıp bir olan Allah’a ibâdeti emreder. Fakat bir kısım
insanlar tevhid akidesinden uzaklaşarak, fikir, düşünce ve yaşayış itibariyle
farklı gruplara ayrılmışlardır. Günümüzde de açıkça görüldüğü üzere böylece pek
çok din ve mezhep ortaya çıkmıştır. İşin ilginç yanı, hak veya bâtıl olduğuna
bakmaksızın herkes kendi görüş, parti, din ve mezhebiyle memnun ve mutlu
olmakta, onunla sevinip böbürlenmektedir. Bu durum, insanın bir şeye körü
körüne bağlanma zaafiyetinden kaynaklanmaktadır. Bu ise insanın, boyunu aşan
bir su gibi, içine daldığı tam bir cehâlet, gaflet, sapıklık ve şaşkınlıktır.
Öyle bir cehâlet ve gaflet ki, dünyada sahip oldukları servet ve evlatları
kendilerinin tabii bir hakkı sayıyor, -hâşâ- Allah’ın bu şekilde kendilerine
ihsanda bulunmasını bir mecburiyet olarak telakki ediyorlar. Halbuki bu geçici
menfaatler, onların lehine değil sonuç itibariyle aleyhinedir. Dolayısıyla
Allah Teâlâ, o şaşkınlığı içinde devam etmek isteyenleri, ölüm veya azap gelip
gözleri açılıncaya kadar öylece kendi hallerine terk etmeyi öğütlemektedir.
Rivayete
göre Hz. Ömer’e Kİsrâ’nın bilezikleri getirilmiş, o da onu alıp, Süraka
(r.a.)’ın koluna takmış ve bilezik omzuna kadar çıkmıştı. Bunun üzerine Hz.
Ömer:
“Allahım!
Ben senin peygamberinin senin yolunda harcamak için eline mal geçmesini arzu
ettiğini gördüm, biliyorum sen malı onun nazarında değersiz kıldın. Yine,
Ebubekir (r.a.)’in de böyle kıymetli malları cömertçe vermekten hoşlandığını da
biliyorum. Allahım! Bu, taraf-ı ilâhînden Ömer için bir imtihan olmasın” demiş
ve peşine «Onlar, zannediyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz bunca servet
ve evlatlarla, üzerlerine hep hayır yağdırmak için can atıp duruyoruz? Hayır!
Ama onlar yanıldıklarının farkında değiller!» (Mü’minûn 23/55-56) âyetlerini
okumuştur.” (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXIII, 92)
Dolayısıyla
ilâhî lutuflara erişmek için böyle yanlış inanç ve düşünceleri terk edip,
övülen şu özelliklere sahip olmak lazımdır:
Mü'minûn Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mü'minûn Suresi 52. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...