Mü'minûn Suresi 105. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Mü'minûn Suresi 105. ayeti ne anlatıyor? Mü'minûn Suresi 105. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mü'minûn Suresi 105. Ayetinin Arapçası:

اَلَمْ تَكُنْ اٰيَات۪ي تُتْلٰى عَلَيْكُمْ فَكُنْتُمْ بِهَا تُكَذِّبُونَ

Mü'minûn Suresi 105. Ayetinin Meali (Anlamı):

Âyetlerim size okunuyordu da, siz onları hep yalanlıyordunuz, değil mi?

Mü'minûn Suresi 105. Ayetinin Tefsiri:

 اَلشِّقْوَةُ (şikve) şekâvet, bedbahtlık demektir. Burada bedbahtlık zikredilerek ona sebep olan dünyevî zevklere ve nefsânî arzulara düşkünlük kastedilmiştir. Demek ki, kâfirlerin Allah’ın ayetlerini yalanlamaları, samimi araştırmalara, akla ve mantığa uygun fikirlere değil, tamamen çıkar hesaplarına dayanmaktaydı. Bu gerçeği orada itiraf etmek mecburiyetinde kalacaklar, bu büyük yanlışın telâfisi için tekrar dünyaya dönme arzularını yineleyeceklerdir.

Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“İnkâra saplanmış olanlara gelince, onlar için cehennem ateşi vardır. Ne haklarında ölüm kararı verilir ki ölüp de azaptan kurtulsunlar. Ne de tattıkları azaptan en küçük bir eksiltme ve hafifletme olur. Biz, Allah’ı ve nimetlerini inkâr eden her nankörü işte böyle cezalandırırız. Orada avazlarının çıktığı kadar yüksek sesle feryat edecekler: «Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkar ve dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızın yerine sâlih ameller işleyelim!» Allah da onlara: «Size, düşünüp öğüt alacak bir kişinin, düşünüp öğüt alabileceği bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı bir peygamber de gelmişti. O halde tadın azabı! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur» buyuracak.” (Fâtır 35/36-37)

Cenâb-ı Hak, onların konuşmalarına müsaade etmeyecek ve susmalarını veya huzurundan defolup cehenneme yıkılmalarını emredecektir:

Mü'minûn Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Mü'minûn Suresi 105. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...