Mü'min Suresi 18. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Mü'min Suresi 18. ayeti ne anlatıyor? Mü'min Suresi 18. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mü'min Suresi 18. Ayetinin Arapçası:

وَاَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْاٰزِفَةِ اِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِم۪ينَۜ مَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ حَم۪يمٍ وَلَا شَف۪يعٍ يُطَاعُۜ

Mü'min Suresi 18. Ayetinin Meali (Anlamı):

Rasûlüm! Onları yaklaşan o kıyâmet günüyle korkut! O vakit insanlar kederlerini dehşet içinde yutkunurlarken yürekler gırtlaklara dayanır. Artık zâlimler için ne sıcak bir dost bulunur, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi.

Mü'min Suresi 18. Ayetinin Tefsiri:

يَوْمُ الْاٰزِفَةِ  (yevmü’l-âzife), “yaklaşan gün” demektir. Maksat kıyâmet günüdür. “Yaklaşan kıyâmet iyice yaklaştı” (Necm 53/57) ayeti de bunun bir benzeridir. Buna göre kıyâmete اَلْاٰزِفَةُ (âzife) denmesi yakınlığından dolayıdır. Kâfirler ne kadar uzak görürse görsün “her gelecek yakın”dır. Bu sebeple Cenâb-ı Hak âhiret için “yarın” demekte ve:

“Ey iman edenler! Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının ve herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın. Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının; çünkü Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır” (Haşr 59/18) buyurmaktadır.

O gün öyle dehşetlidir ki, yürekler korkunun şiddetinden yerlerinden kopup yukarı çıkacak, âdeta boğaza yapışacak ve ne yerine dönüp nefes alarak rahatlayacak ne de tam olarak çıkıp ölmek suretiyle sıkıntıdan kurtulabilecektir. O yüreklerin sahipleri bir taraftan da sıkıntı ve kederlerini yutkunacaklar. Bu ikisiyle dopdolu oldukları halde hiçbir şey söyleyemeyecekler. Hem sıkıntılarının şiddetinden hem de kendilerini kaplayan tasadan dolayı konuşup içlerindeki üzüntü ve korkuyu açıklama fırsatı bile bulamayacaklar. Bu durum onların çektiği sıkıntının büyüklüğünü gösterir. Zira üzüntü ve pişmanlık içindeki biri, konuşarak sızlandığı noktaları dile getirebiliyorsa bir tür hafiflik bulur ve bir miktar sakinleşir. Ancak buna bile imkân yoksa, artık ıstırabın büyüklüğünü tasavvur etmek lazımdır. İnsan dünyada sıkıntıya düştüğü zaman, bir dostuna müracaat eder, yardım dilenir, imdat bekler. Fakat o gün zâlimler için ne güler yüzlü bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçi bulunabilecektir.

Çünkü imansızlar farkında olmasa da:

Mü'min Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Mü'min Suresi 18. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...