Mescidi Nebevi Cibril Kapısı

İslam Tarihi

Cibril Kapısı'nın fazileti ve önemi nedir?

Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) Hendek Harbi’nden muzafferen dönüp silâhını bıraktığı ve yıkandığı vakit Cibrîl (a.s) gelerek (bugünkü Cibril Kapısı’nın olduğu yerde durdu) ve Allah Rasûlü’ne:

“‒Silâhını bıraktın mı? Vallâhi biz onu bırakmadık! Onların üzerine yürü!” buyurdu.

Efendimiz (s.a.v):

“‒Nereye?” diye sordular. Cibrîl (a.s):

“‒Şuraya!” diye Benî Kurayza’ya işâret etti. Allah Rasûlü de onların üzerine sefere çıktılar. (Buhârî, Meğâzî, 30)

Enes ibn-i Mâlik (r.a): “Rasûlullah (s.a.v) Kurayza Oğulla­rı’na sefer ettiklerinde Cibrîl’in beraberindeki melekler alayının Ganm Oğulları sokağından geçerken yükselttikleri tozu bugün bile hâlâ görür gibiyim!” demiştir. (Buhârî, Meğâzî, 30)

Rasûlullah (s.a.v) ve ashâbı takım takım Kurayza Oğulları yurduna gittikleri esnâda meleklerin de Cibrîl (a.s)’ın kumandasında kâfile hâlinde oraya hareket ettikleri anlaşılıyor.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Nebevi'den 111 Hatıra, Erkam Yayınları