Meryem Suresi 74. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Meryem Suresi 74. ayeti ne anlatıyor? Meryem Suresi 74. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Meryem Suresi 74. Ayetinin Arapçası:
وَكَمْ اَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هُمْ اَحْسَنُ اَثَاثًا وَرِءْيًا
Meryem Suresi 74. Ayetinin Meali (Anlamı):
Halbuki biz, onlardan önce hem eşyası ve malları daha çok, hem de topluluk olarak daha gösterişli nice nesilleri helâk ettik.
Meryem Suresi 74. Ayetinin Tefsiri:
Resûlullah
(s.a.s.)’e ilk olarak iman edenler, umûmiyetle fakir ve garibân kimselerdi. Bu
sebeple kâfirler, Allah’ın âyetleri kendilerine açık açık okunduğu ve bunların
ne demek istediğini de çok iyi anladıkları halde, müslümanların maddeten zayıf
hallerine bakarak kendilerini üstün görüyor, onlara şöyle diyorlardı: “Şayet
siz hak, biz bâtıl üzere bulunsaydık, o zaman sizin dünyadaki haliniz,
bizimkinden daha iyi ve daha güzel olurdu. Çünkü, kendisinin samimi dostlarını
zillet ve sıkıntılara düşürmesi, kendisine kulluktan yüz çevirmiş düşmanlarına
ise nimet bolluğu, refah ve rahatlık vermesi, Hakîm olan zâta yakışmaz. Şimdi
söyleyin bakalım:
› Kimin daha
güzel ve büyük evleri var?
› Kimin hayat
standartları daha yüksek?
› Kimin daha
muhteşem ve şaşaalı meclisleri var?
› Kimin
meclisine daha zengin ve daha çok sayıda insan geliyor?
Şüphesiz
ki bizim. Biz kâfirler her türlü nimet, rahatlık ve şa’şaa içindeyiz. Siz
müminler ise fakirlik, korku ve zillet içindesiniz. İşte bu durum, sizin değil,
aksine bizim doğru yol üzere olduğumuzu gösterir.”
Başka bir âyet-i kerîmede onların bu şüpheleri
şöyle haber verilir:
“Küfre
saplananlar, bir de mü’minler hakkında şöyle diyorlar: «Eğer Kur’an iyi ve
faydalı bir şey olsaydı, şu ayak takımı kimseler ona inanmakta bizi
geçemezlerdi»…” (Ahkâf 46/11)
Rivayet
olunduğuna göre kâfirler, saçlarını tarıyor, yağlanıyor güzel koku sürünüyor ve
övünebilecekleri zînetlerle süsleniyor; sonra da müslümanlann fakirlerine karşı
böbürlenerek kendilerinin Allah katında, müminlerden daha değerli olduklarını
iddia ediyorlardı. (Zemahşerî, el-Keşşâf, IV, 18)
Halbuki
Allah Teâlâ, onlardan önce Âd ve Semûd kavimleri, Firavun ve Karun gibi, mal ve
mülkleri bunlardan daha çok; zâhirî ihtişam, şa’şaa ve gösterişleri bunlardan
daha üstün nice nesilleri helak etmiştir. Dünyevi imkânları onları helak
olmaktan kurtaramamıştır. Dolayısıyla bu kâfirler de sahip oldukları fâni
nimetlerle boşuna böbürlenmesinler, vakti gelince yok olup gideceklerdir.
Aslında derin bir sapıklık içinde bulunan o kâfirlere, Allah Teâlâ’nın dünyada
biraz mühlet vermesinin fazla bir önemi yoktur. Bu mühlet kısa bir sürede
bitecektir. Onlar, ya Bedir savaşı gibi dünyada başlarına inecek helak edici
musibeti veya her şeyin sonu demek olan kıyâmeti gördükleri zaman gerçeği tam
olarak anlayacaklar: Kimin varacağı mekan itibariyle daha kötü, daha berbat
olacağını; kimin orduca, askerce ve taraftarca daha güçsüz ve zayıf olduğunu
çok net bir şekilde göreceklerdir. Dünyadaki ordu ve cemaatlerinin kendilerine
fayda sağlayacağını sanan o bedbahtlar, âhirette hiçbir yardımcılarının
olmadığını görünce, dünyada büyük bir yanılgı ve gafletin içinde olduklarını
fark edeceklerdir.
Tüm
varlığı ve içtenliğiyle Allah’ın yoluna bağlanan ve bütün gayreti bu yolda
ilerlemek olan mü’minlere gelince:
Meryem Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Meryem Suresi 74. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...