Merhamet Et ki Bulasın

MERHAMET

Merhamet kavramı insanlık üzerinde duran en güzel süslerden bir tanesidir. En güzel örnek Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) merhametin ehemmiyetine sürekli değinmiş ve yaşamıylada bu konuda müslümanlara büyük örnek olmuştur.İşte yaşanmış o olaylardan bir kaçı...

Bir gün sahabeden Akra bin Habis, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'ın huzurundaydı O sırada, torunlarından Hasan, oynayarak Efendimizin (s.a.s)'in yanına geldi Peygamberimiz, Hasan'ı öptü, bağrına bastı ve dizine oturttu Akra bin Habis:

-Doğrusu benim on çocuğum var. Ama hiçbirini öpmedim". Bu sözü üzerine Resulullah, Akra'ya doğru baktı ve:

- "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz", diye cevap verdi.

(Bkz. Buharî, "Edeb", 18; Müslim, "Fedâil", 64)

ÇOCUKLARA ŞEFKAT

Sevgili Peygamberimiz bir gün namaza durmuştu. Onun arkasında namaz kılmaktan derin haz duyan sahabileri saf bağlayıp ona uymuştu. Cemaatin kimi erkek, kimi hanımdı. O gün Peygamberimiz, uzun sureler okuyarak Mevla'sının yüce huzurunda rahat ve ferah bir namaz kıldırmak istiyordu. Derken namaz başladı. Efendimiz derin bir vecd içindeydi. Bu derin sessizliği bir çocuk ağlaması bozdu.

Uzun bir ibadeti düşleyen Efendimiz namazı kısa kesti.

Sahabiler namazı niçin bu kadar kısa kıldırdığını merak edip sordular, Şefkat pınarı efendimizin gül dudaklarından şu rahmet nağmeleri çağıldadı:

-Cemaatin arasında bulunan annenin, yavrucağın ağlamasından duyacağı elemi hissettim.

Bu sebeple namazı çabucak bitirdim... (Bkz. Buhârî, "Ezan", 65; Müslim, "Salat", 37)