Meleklerin Kapıştığı inciler

İbadet Hayatımız

Gözyaşı, ilâhî muhabbet bağına girenler için tevbe pınarıdır. Günahları yıkar, temizler. Rabbe karşı bir şükrandır.

Gözyaşı, Cenâb-ı Hakk’ın ümit dergâhıdır. Bütün ümitlerin kesildiği bir anda bu dergâhın eşiğinde ağlayabilenlere ne mutlu! Onlar gerçek bahtiyarlardır.

Samimî gözyaşları ile âlemi seyredenler için o damlaların her biri; bağrında bin bir okyanus sergileyen aynalar gibidir ki, her zerrede ilâhî sır ve hikmetler âşikâr ve ayandır. Nice okunamayan hikmet sayfaları onunla okunur. Zira gözyaşı; kelimelerin taşıyamayacağı mânâları yüklenen ve ifade edebilen bir ilâhî lisandır ki, kul onunla, kendisinin bile hayâl edemeyeceği şeyleri Rabbinden istemiş olur…

ALLAH İÇİN DÖKÜLEN GÖZYAŞININ DEĞERİ

Allah için gözlerden dökülen bir damlanın değerini şu kıssa ne güzel ifade eder:

Cüneyd-i Bağdâdî -kuddise sirruhû-, bir gün yolda giderken gökten meleklerin indiğini ve yerden bir şeyler kapıştıklarını gördü. Onlardan birine;

“–Kapıştığınız şey nedir?” diye sordu.

Melek cevap verdi:

“–Bir Allah dostu buradan geçerken iştiyakla bir; «Âh!..» çekti ve gözünden birkaç damla yaş döküldü. Bu vesile ile Cenâb-ı Hakk’ın rahmet ve mağfiretine nâil olalım diye o damlaları kapışıyoruz.”

Cenâb-ı Hak; kulun ibâdetine ve samimî gözyaşlarına çok kıymet verir. Zira Rabbimiz; insanı, Zâtına kulluk için yarattı. Bunun ilk şartı da kişinin, Rabbini tanımasıdır. Hayatın gayesi de mârifetullah tahsilidir.

Nitekim Rabbimiz, «gerçek bilen», yani mârifetullah»tan nasîb alan kullarının vasıfları arasında;

“…Rabbinin rahmetini umarlar…” (ez-Zümer, 9) buyurmaktadır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Sayı: 162