Mecnun'un Muhabbetindeki Sır

Kıssâlar

Sevdiği için çöllere döşen Mecnun'un büyük bir muhabbetle mahlukatı sevmesinin sırrı...

Leylâ’sı uğrunda ve onun aşkı ile çöllere düşen Mecnun, tüyleri dökülmüş, ağzından salyalar akan bir köpeği seviyor, okşuyor ve gözlerinden öpüyordu. Onun bu hâlini gören birisi dayanamayıp:

“–Ey ham Mecnun! Yaptığın bu çılgınlık nedir? Bu hayvanı, niye sarılmış öpüyorsun?” dedi. Mecnun cevap verdi:

“–Sen baştanbaşa bir sûret, şekil ve bedenden ibâretken, benim yaptığım işten ne anlarsın?! İçeriye gir, yâni rûh âlemime dal da ona bir de benim gözümle bak! Bu köpeğin ne meziyeti var biliyor musun?! Bu köpekte senin çözemeyeceğin ilâhî bir sır var. Allâh, onun gönlünde sâhibine karşı duyduğu muhabbet ve vefânın hazinesini gizlemiştir. Hem baksana o, bu kadar köyün içinde gitmiş de Leylâ’nın köyünü yurt edinmiş ve o köye bekçi olmuş!..

Köpek deyip geçme, sen onun himmetine nazar et. O benim gönül dünyâmın mübârek yüzlü Kıtmîr’idir. Benim sürûr ve hüzün ortağımdır. Bunun bir kılını arslanlara değişmem. Gönlüne, canına, irfânına dikkat et ki, onun fazîletini göresin!.. Leylâ’nın köyünü yurt tutan köpeğin ayağının bastığı toprak bile benim için azîzdir...”

MAHLUKATI SEVMENİN SIRRI

Allâh muhabbetiyle kavrulan bir gönül, bu muhabbet sebebiyle O’nun bütün mahlûkâtını da sever. Allâh’ı hatırlatan her şey, O’na yakınlık derecelerine göre, kendisi için paha biçilmez bir kıymet arz eder.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

LEYLA İLE MECNUN HİKAYESİ

https://www.islamveihsan.com/leyla-ve-mecnun-hikayesi.html