Malayani Ne Demek?

NE NEDİR?

Malayani: Mânâsız, faydasız, boş söz anlamlarına gelmektedir.

MALAYANİ KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Îman nûruyla beslenip vahyin rehberliğinde kullanılan akıllar, tevhîde ve Allâh’ı tanımaya yol bulurken, bundan mahrum olan akıllar, hakka ve hayra nâil olamazlar. Vahyi temel almadan sırf akıllarıyla hakîkati bulabileceğini zanneden filozofların en büyük aldanışı da budur. Çünkü onlar îmandan uzak olan akılların da

hakka ve hayra yol bulabileceğini zannetmektedirler.

Öte yandan tefekkür nîmetini doğru kullanabilmek için aklı ve gönlü mâlâyânî şeylerle meşgul etmemek gerekir. Nitekim âyet-i kerîmelerde buyrulur:

“O (felâha eren mü’minler) boş ve faydasız şeylerden yüz çevirirler.” (el-Mü’minûn, 3)

“O (Rahmân’ın has kulları) yalan yere şahitlik etmezler, boş şeylerle karşılaştıkları vakit (oradan) vakar ile geçip giderler.” (el-Furkân, 72)

*****

Nefsânî hastalıkların en tesirli ilâcı, kişinin tefekkürünü faydalı şeyler üzerine teksîf edip, kendisini ilgilendirmeyen şeylerle meşguliyetten uzaklaşmasıdır. Mâlâyânî şeyler üzerine tefekkür, bütün şer, hezimet ve zilletlerin kapısıdır. Faydasız şeyler üzerinde düşünenler, faydalı olanı kaçırır, kendilerine lâzım olacak şeylerden mahrum kalırlar.

*****

Rasûlullah r Efendimiz de şöyle buyurmuştur:

“Kur’ân-ı Kerîm, öyle bir kelâm-ı ilâhîdir ki o, vukū bulacak her türlü fitneye karşı insanı selâmete erdirir. Onda sizden öncekilerin haberleri, sizden sonrakilerin durumları, insanlar arasında meydana gelecek hâdiselerin hükümleri vardır. O, hak ile bâtılı birbirinden ayırt eder, mâlâyâni (lüzumsuz hükümler) değildir. Kendisini terk eden azgını Cenâb-ı Hak helâk eder. Onun dışında hidâyet arayanı Allah dalâlete düşürür…” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 14/2906; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân, 1)