Mahviyet Ne Demek?

NE NEDİR?

mahviyet: Be­şe­rî ve dün­ye­vî noksanlık­lar­dan kur­tul­ma hâ­li. Tevâzû anlamlarına gelir.

MAHVİYET KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Nebevî iltifata rağmen o mübârek sahâbî, büyük bir tevâzû ve mahviyet içinde yaşamış, yüreği dâimâ âhiret endişesiyle titremiştir.

*****

İnsanlar içinde, kendini bilenler üç kişidir:

1. Takdîre rızâ gösterenler,

2. Kendi adlarını söylemekten utananlar, (tevâzû ve mahviyet ehli)

3. Hâlık’ın nazarıyla mahlûkâta bakanlar.

*****

Bahâüddîn Nakşibend Hazretleri buyurur:

“Üstâdım bana şu nasihatlerde bulundu:

«–Kalplere dikkat et! Düşkünleri, zayıfları ve gönlü kırıkları gözeterek onlara hizmet et! Halkın küçük gördüğü ve iltifat etmediği kişilere sen iltifat et ve onlara karşı tevâzû ve mahviyet göster!..

Hayvanların bakımını da tevâzû ve îtinâ ile yerine getir. Zira hayvanlar da Allah Teâlâ’nın mahlûkudur. Hasta ve yaralı olanların tedâvisiyle meşgul ol!..

*****

müʼmin, namazda Âlemlerin Rabbiʼnin huzûruna durduğunun farkında olmalı, Oʼndan gayrısıyla alâkasını kesmeli, kendi hiçliğini idrâk ederek büyük bir tevâzû, mahviyet, tâzîm, huşû ve ilticâ hâlinde bulunmaya

dikkat etmelidir. Kendisinin zayıf, hakir ve âciz bir varlık olduğunu ve her nesi varsa hepsinin Cenâb-ı Hakk’ın bir lûtfu olduğunu îtiraf duygularıyla rükû ve secdeye varmalı, secdede âdeta benliğini yerle bir ederek

Hakʼta fânî olmalıdır. Namazı, Cenâb-ı Hakkʼın huzûruna çıkmakla şereflenmek ve ilâhî feyizlere nâil olmak iştiyâkıyla edâ etmelidir.