Macaristanlı Ressam Hat Sanatına Hayran Kaldı

Osmanlı Tarihi

Macaristanlı bir ressamın Sultanahmed Camii'ni gezdikten sonra hat sanatına karşı hayranlığını ifade ettiği sözleri.

Hüsn-i hat, İslâm harflerini okumayı bilmeyenlerde bile büyük bir hayranlık ve takdîr uyandırmıştır. Zira ondaki estetik, teshîr edici bir güzellik arz eder. Bu güzelliği Sultanahmed Câmii’ndeki merhum Ali Haydar’a âit “el-Kâsibu habîbullâh” levhası karşısında âdeta büyülenmiş bir vaziyette müşâhede eden Macaristanlı bir ressam, yanındaki refâkatçıya şöyle demekten kendini alamaz:

“Dostum! Sizin hüsn-i hat dediğiniz bu yazılarda her bakımdan ayrı bir hâl var. İlk nazarda sade bir renk ve geometrik bir sessizlik göze çarpıyorsa da bunlar, baktıkça hareket ediyor, canlanıyor ve cilveleniyor.

Onlardan muhâtaba evvelâ rûhu okşayan bir bakış, ardından yavaş yavaş içe süzülen canlı bir akış hissediyorum. Sessiz bir armoni içinde rûhu hazla titreten metafizik bir mûsikî bu. Ancak bu mûsikîyi kulaklar değil, gönüller dinliyor; dinledikçe de bambaşka bir âleme yükseliyor.

Bu yazıları seyrederken ne oluyor anlamıyorum! Onlarda içimi içine çeken büyüleyici bir çehre, bir güzellik denizi, tatlı titreşimlerle gönlümü ferahlatan bir hava var. Siz de bunları hissediyor musunuz?..”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Osmanlı, Erkam Yayınları