Kulun En Önemli Vazifesi

İbadet Hayatımız

Hz. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz kulun en mühim vazîfesinin, her an Allâh’ı zikretmek ve O’na ibâdette bulunmak olduğunu bildiği için her fırsatta tevbe ve istiğfâra sarılırdı.

Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyururlar:

“Ey insanlar! Allâh’a tevbe edip O’ndan af dileyiniz. Zîrâ ben O’na günde yüz defa tevbe ederim.” (Müslim, Zikir, 42)

Allâh Rasûlü’nün, gelmiş ve geçmiş bütün günahları affedildiği hâlde, devamlı tevbe ve istiğfarda bulunması, Allâh Teâlâ’nın bahşettiği nîmetlere bir şükür olduğu kadar ümmetine de üstün bir edep dersidir.

Kulun en mühim vazîfesinin, her an Allâh’ı zikretmek ve O’na ibâdette bulunmak olduğunu bilen Nebiyy-i Ekrem Efendimiz, daha fazla ibâdet etmesi gerektiğini düşünerek her fırsatta tevbe ve istiğfâra sarılırdı. O, aynı zamanda ümmeti nâmına da tevbe ve istiğfâr ederdi.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

https://www.islamveihsan.com/tovbe-etmenin-uc-sarti.html

https://www.islamveihsan.com/tevbe-ve-istigfar-nedir-tevbe-ve-istigfar-dualari-nelerdir.html