Kızarak Değil İkna Ederek Vazgeçir

Cemiyet Hayatımız

İnsanı iknâ ile ve empatik bir yaklaşımla terbiye etmek, hem fıtrî, hem insânî, hem de medenî bir terbiye yoludur. Muhatabı daha dinlemeden ve konuşturmadan, kızarak, bağırarak hatta ayıplayarak kötülükten alıkoymaya çalışmak, onu kötülüğün kucağına itmektir. Kaba kuvvete başvurmak, çoğu zaman fikrî ve duygu zafiyetinden ileri gelir. İnsanın duyguları bazen aklını örtebilir. Ona yardımcı olup aklının hâkimiyetine vesile olabilmelidir.

Ebû Ümâme el-Bâhilî (radıyallâhu anh) anlatıyor:

“Bir genç Resûlullâh (sallallâhu aleyhi ve sellem)’a geldi ve:

“Yâ Rasûlallâh! Zinâ için bana izin ver.” dedi. Oradakiler hemen üzerine yürüdüler ve azarlayarak:

“Sus, sus!” dediler. Peygamber Efendimiz:

“Yaklaş!” buyurdu.

Genç, Hazreti Peygamber’in yanına varıp oturdu. Resûlullâh ona:

“Böyle bir şeyi annen için ister misin?” diye sordu. Genç:

“Allâh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallâhi istemem yâ Rasûlallâh!” dedi. Allâh Resûlü:

“Diğer insanlar da anneleri için böyle bir şeyi istemezler.” buyurdu.

Konuşma şöyle devam etti:

“Böyle bir şeyi kızın için ister misin?”

“Allâh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallâhi istemem yâ Rasûlallâh!”

“Diğer insanlar da kızları için böyle bir şeyi istemezler.”

“Böyle bir şeyi kız kardeşin için ister misin?”

“Allâh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallâhi istemem yâ Rasûlallâh!”

“Diğer insanlar da kız kardeşleri için böyle bir şeyi istemezler.”

“Böyle bir şeyi halan için ister misin?”

“Allâh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallâhi istemem yâ Rasûlallâh!”

“Diğer insanlar da halaları için böyle bir şeyi istemezler.”

“Böyle bir şeyi teyzen için ister misin?”

“Allâh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallâhi istemem yâ Rasûlallâh!”

“Diğer insanlar da teyzeleri için böyle bir şeyi istemezler.”

Daha sonra Resûlullâh (sallallâhu aleyhi ve sellem) mübârek elini gencin üzerine koydu ve:

“Allâh’ım, bunun günahlarını affet, kalbini temizle ve iffetini muhâfaza eyle!” diye dua etti.

Genç bundan sonra böyle bir şeye hiç tenezzül etmedi.”[1]

[1] Ahmed b. Hanbel, V, 256-257; Heysemî, I, 129.

Kaynak: Adem Ergül, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları