Kıyamet Suresi 39. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Kıyamet Suresi 39. ayeti ne anlatıyor? Kıyamet Suresi 39. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kıyamet Suresi 39. Ayetinin Arapçası:

فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۜ

Kıyamet Suresi 39. Ayetinin Meali (Anlamı):

Sonra da ondan erkek ve dişi eşler yarattı.

Kıyamet Suresi 39. Ayetinin Tefsiri:

36. âyette yer alan سُدًى (südâ), “başı boş bırakılmış, kendi keyfine terk edilmiş, ilişiksiz, teklifsiz” gibi mânalara gelir. Nitekim Araplar, başıboş gezen, ağzına ne gelirse yiyen develere اِبِلٌ سُدِّيٌّ (ibilün süddiyyün) derler. Demek insan kendini, tıpkı yularsız bir deve gibi sahipsiz ve başıboş zannetmektedir. Sanki onu yaratan Allah, onu yeryüzünde sahipsiz ve başıboş bırakmış ve ona hiçbir mesuliyet yüklememiştir. Sanki insan, kendine her şeyin serbest bırakıldığını ve bir müddet sonra ona hiçbir hesap sorulmayacağını sanmaktadır. Halbuki bu düşünce, tamamen bir zandan, bir kuruntudan ibarettir. Gerçekle hiçbir alakası yoktur. Çünkü yaratan Allah insanı başıboş bırakmamış, gönderdiği peygamberler ve indirdiği kitaplarla onu kendine kullukla sorumlu tutmuştur. Öldükten sonra yeniden dirilterek bunların hesabını soracaktır. O’nun ölüleri dirilteceğinin delili ise, insanın bizzat kendi yaratılışındaki ilâhî kudret tecellileridir. İnsan kendi yaratılışı üzerinde birazcık düşünecek olsa, âhiret gerçeğini açık ve net bir şekilde görecektir. Şöyle ki:

Başlangıçta o, rahme bırakılmış bir yığın menî içinde gözle görülmez küçücük bir nutfe halindedir. Sonra bu nutfe gelişerek rahim duvarına tutunan bir aleka yani anne rahmine yapışmış bir cenîn haline geliyor. Allah onu beyni, kalbi, eli, ayağı, iç organlarıyla birlikte mükemmel bir insan olarak yaratıp şekillendiriyor. Ondan bir kısmını erkek, bir kısmını dişi yapıyor. Öylece dünyaya getiriyor, erkek ve dişi ahengi içinde insan hayatını devam ettiriyor. İşte bunu yapan ve milyarlarca insanın yaratılışı üzerinde bu muazzam kudretini sergileyen Ulu Allah, elbette ölüleri yeniden diriltmeye kadirdir. Bu sebepledir ki, Resûlullah (s.a.s.) bu âyeti okuduğu zaman: “Evet Allahım! Elbette sen ölüleri diriltmeye kadirsin!” buyururdu. (Ebû Dâvûd, Salât 150)

İnsanın sorumluluğundan, esas hayat âhiret hayatı olup ölüleri diriltmeye Allah’ın kesinlikle güç yetireceğinden bahisle son bulan Kıyâmet sûresini, yine insanın yaratılışının başlangıcını, gelişimindeki hikmeti ve çalışmalarının sonuçlarını açıklayacak olan İnsan sûresi takip edecektir:

Kıyamet Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kıyamet Suresi 39. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...