Kimlere Özeniyorsunuz?

Cemiyet Hayatımız

İlâhî imtihan için bulunduğumuz şu kısacık dünya hayatında, Rabbimizʼin bizler için takdir ettiği her hâli, hamd, şükür ve rızâ ile karşılamalıyız.

GÂFİLLERİN YAŞAYIŞLARINA HEVES ETMEKTEN SAKINMALIYIZ

Nefsânî hayatın zevk u sefâsına dalıp giden gâfillerin yaşayışlarına heves etmekten de sakınmalıyız.

Mekke’de mü’minler zulüm altındaydı ve çok cefâ görüyorlardı. Çeşitli ülkelerde ticaret yapıp bol kazanç elde eden müşriklere bakıp;

‘‘-Kâfirler sere serpe rahat rahat geziyorlar. Bizler ise Cenâb-ı Hakk’a kulluk gayretinde olduğumuz için büyük mahrûmiyetlere mâruz kalıyoruz.’’ dediler.

Bunun üzerine şu âyet-i kerîmeler nâzil oldu:

“İnkârcıların (refah içinde) diyar diyar dolaşması, sakın seni aldatmasın! Azıcık bir menfaattir o. Sonra onların varacakları yer Cehennemʼdir. O, ne kötü bir varış yeridir.” (Âl­i İmrân, 196­-197)

SABIR VE RIZÂ, KÂMİL KALPLERİN SANATIDIR

Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de şöyle buyurmuşlardır:

‘‘Âhirete göre dünya, sizden birinizin parmağını denize daldırmasına benzer. O kişi parmağının ne kadarcık su ile döndüğüne bir baksın!’’ (Müslim, Cennet, 55)

Mü’minin dünyada karşılaşıp da sabır ve rızâ ile tahammül ettiği sıkıntı ve meşakkatler, ilâhî imtihan îcâbıdır. Cenâb-ı Hak, bunlar vesîlesiyle ya kulunun günahlarını affeder veya mânevî derecesini yükseltir. Dolayısıyla başa gelen meşakkat ve iptilâları sabır ve rızâ ile karşılayabilmek, kâmil kalplerin sanatıdır…

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları