Kim Daha Mutlu?

Cemiyet Hayatımız

Günümüzde makinenin terakkîsi ile meydana gelen icatlar medeniyet zannedilmekte, ruhsuz bir demir parçası olan makineden medet umulmaktadır. Maddiyâtın gücüne dayanan ham nefisler, kendi huzur ve saâdetini, her şeyin üstünde tutacak bir egoizme, bencillik ve enâniyete sürüklenmektedir.

Rahmetli Nurettin Topçu (v. 1975) hocamızdı. Bize bir gün bir soru sordu:

“‒Çocuklar!” dedi; “Dünkü insan mı daha mesʼuttu, bugünkü insan mı?”

Biz de:

“‒Hocam tabiî ki bugünkü insan daha mesʼut.” dedik.

“‒Niye oğlum?” deyince biz de:

“‒Bugünün insanı eskilerin üç aylık yolunu üç saatte gidiyor. Eskiden bir hanım, çamaşırı teknede yıkar, bu iş yarım gününü alırdı. Şimdi ise çamaşır makinesinde kolayca yıkıyor…” şeklinde birtakım gerekçeler bildirdik. Hoca ise itiraz etti:

“‒Makinenin terakkîsi, insanın rûhunu allak bullak etti. Amerika 1944ʼde iki atom bombası patlattı, iki şehri kömür etti çıktı. Toprağı kömür etmeye hakkı yoktu kimsenin…” dedi. “Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve nebâtâtı katletmeye hiçkimsenin hakkı yoktu… Velhâsıl eski insan bu kadar zâlim değildi. Çektiği meşakkatlere rağmen bugünün insanından çok daha mesʼuttu. Çünkü insan rûhunu felce uğratan materyalizmin demir pençesi yoktu o zamanlar…” şeklinde uzun uzun izahlarda bulundu.

İNSANIN EN VAHİM ZAAFLARI

Günümüzde de makinenin terakkîsi ile meydana gelen icatlar medeniyet zannedilmekte, ruhsuz bir demir parçası olan makineden medet umulmaktadır. Maddiyâtın gücüne dayanan ham nefisler, kendi huzur ve saâdetini, her şeyin üstünde tutacak bir egoizme, bencillik ve enâniyete sürüklenmektedir. Böylece âdeta şu âyet-i kerîmelerin târif ettiği bedbahtlığa misal teşkil etmektedir:

(Vay hâline) o (kimsenin) ki, mal toplamış ve onu sayıp durmuştur. (O), malının kendisini ebedî kılacağını zanneder.” (el-Hümeze, 2-3)

Bu hâl, insanın en vahim zaaflarından biridir.  Zira îmânın bahşettiği sağlam bir irâdeye sahip olmadığı için, nefsânî ihtiraslarına yenik düşen bir kimsenin elindeki mal-mülk, ona hizmet etmek yerine, onu kendisine hizmetkâr eder. İnsan, kendisinin emrine verilmiş olan dünyanın, farkına varmadan bir kölesi hâline geliverir. Sahibi olduğunu zannettiği maddenin şuursuz bir kölesi olmak ise, insanın rûhunu sinsice zehirler.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, 40 Soru 40 Cevap, Erkam Yayınları