Kehf Suresi 48. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Kehf Suresi 48. ayeti ne anlatıyor? Kehf Suresi 48. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kehf Suresi 48. Ayetinin Arapçası:

وَعُرِضُوا عَلٰى رَبِّكَ صَفًّاۜ لَقَدْ جِئْتُمُونَا كَمَا خَلَقْنَاكُمْ اَوَّلَ مَرَّةٍۘ بَلْ زَعَمْتُمْ اَلَّنْ نَجْعَلَ لَكُمْ مَوْعِدًا

Kehf Suresi 48. Ayetinin Meali (Anlamı):

Onlar sıra sıra dizilerek Rabbinin huzuruna çıkarılacak. Onlara: “Yemin olsun ki, sizi ilk defa nasıl yaratmışsak, aynen öyle mal, evlat, makam gibi dünyevî hiçbir şeye sahip olmaksızın bize geldiniz. Oysa siz, yaptıklarınızın hesabını soracağımız belli bir zaman ve mekan tayin etmeyeceğimizi sanmıştınız!” diye nidâ edilecek.

Kehf Suresi 48. Ayetinin Tefsiri:

Allah Teâlâ kıyâmet günü dağları yerinden sökecek, yürütecek, onları birbirine çarparak un ufak edecek, toz toprak haline getirecektir. Nitekim bununla ilgili diğer âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“Dağlar parçalanıp darmadağın edildiği, uçuşan toz zerreleri haline geldiği zaman…” (Vâkıa 56/5-6)

“Artık sûra şiddetli bir üfleyişle üflendiğinde. Yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp, birbirine tek çarpışla çarpılıp paramparça edildiğinde. İşte o gün olacak olur; kaçınılması ve engellenmesi mümkün olmayan kıyâmet kopar.” (Hâkka 69/13-15)

 Yeryüzü çırılçıplak, dümdüz olur. Üzerinde onu örtecek ne dağ, ne ağaç, ne ev hiçbir şey kalmaz. Dağları sökülmüş, bitkileri kökten koparılmış, binaları yıkılmış olarak apaçık görünür hâle gelir. Cenâb-ı Hak, hiçbirini eksik bırakmaksızın bütün insanları, cinleri ve diğer sorumlu varlıkları burada toplar. Herkes ilk defa yaratıldığı gibi çırılçıplak, malsız, mülksüz oraya gelir, sıra sıra Rabbinin huzuruna arz olunur ve hayatının hesabını verir. Münkirlerin, âhiretin olmayacağı yolundaki zanları ise boşa çıkar.

Hz. Âişe (r.a.) der ki:

Resûlullah (s.a.s.)’i şöyle buyururken dinledim: “İnsanlar, kıyamet gününde çıp­lak ayaklı, elbisesiz ve sünnetsiz olarak haşredileceklerdir.” Ben: “Yâ Rasûlallah! Erkekler ve kadınlar birbirlerine bakacaklar, öyle mi?” diye sordum. Efendimiz (s.a.s.): “Ey Âişe! Durum, birbirlerine bakmalarına imkân vermeye­cek kadar dehşetli ve ağır olacaktır” buyurdu. (Müslim, Cennet 56)

Hayatlarını günah hasadıyla geçirmiş inkarcı suçlular o gün dehşete düşeceklerdir. Zira:

Kehf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kehf Suresi 48. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...