Kasvet Ne Demek?

NE NEDİR?

Kasvet: İç sıkıntısı, gam keder, tasa. kasavet anlamlarına gelmektedir.

KASVET KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Bir müminin merhamet, şefkat, rikkat ve hassâsiyetle techîz olabilmesinin yolu da, mal ve can ile yapılan infaklardan geçmektedir. Nitekim kalbinin kasvetinden şikâyet eden bir sahâbîye Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-:

“Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri yedir, yetimin başını okşa!..” (Ahmed bin Hanbel, II, 263) buyurmuştur.


Lokman Hakîmʼin bu nasihatiyle dikkat çektiği az yemek, bütün peygamberlerin, sahâbenin, evliyâullâhʼın ve sâlih kulların şiârıdır. Günümüzdeki pek çok hastalık ve buhranların sebebini teşkil eden ve nice azgınlık

ve taşkınlıklara yol açan oburluk, yeme-içmede israf ve her canının çektiğini yemek; takvâ ehli sâlih zâtların tanımadığı bir hayat tarzıdır.

Vücudu aşırı beslemek, insanın gönül âlemine kasvet verir, kalbi hantallaştırır, nefsâniyeti azdırır, rûhâniyeti yaralar, tefekkürü zaafa uğratır. Bunun içindir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:

“…Biz, acıkmadıkça yemeyen bir kavmiz. Yediğimiz zaman da doyuncaya kadar yemeyiz.” (Halebî, İnsânu’l-Uyûn, III, 299)


Gaflet ve kasvete müptelâ bir kalbin en tesirli ilâcı, “zikrullah”tır. Nitekim âyet-i kerîmede:

“...Bilesiniz ki kalpler, ancak Allâh’ın zikriyle itmi’nâna (hakîkî huzûra) erer!” (er-Ra‘d, 28) buyrulmaktadır.