Karını Neden Boşadın?

HANIMCA

Aile mahremiyetini ifşa etmek caiz midir? Bir adamın “hanımını neden boşadın?” sorusuna verdiği cevap.

Vaktiyle bir zât, hasbihâl ettiği arkadaşlarına, söz arasında karısını boşayacağını söylemişti. Etrafındakiler gayr-i irâdî hemen, büyük bir merak içerisinde o zâta bunun sebebini sordular. İslâmî edebe sahip bu kimse, suâlin muhtevâsındaki vefâsızlığın, kendisinde uyandırdığı derin bir hayretle:

“-Kıymetli arkadaşlarım! Hanımımın kusurlarını sizlere nasıl söyleyebilirim?” diyerek cevap verdi.

Bu meraklı adamlar, o zât karısını boşadıktan sonra ziyaretine giderek, bu defâ bir cevap alabilecekleri ümidiyle:

“-Herhâlde eski hanımının kusurlarını şimdi söyleyebilirsin, zira aranızda herhangi bir bağ kalmadı. Bizim merakımızı çok celbetmişti. Söylesene, o eski hanımını niçin boşamıştın?” diye sorularını tekrarladılar.

Gönül dünyasını güzel ahlâkın en zarif tecellîleriyle tezyîn etmiş olan o güzel insan, bu sefer de onlara şu kısa ve düşündürücü cevâbı verdi:

“-Yabancı bir kadının kusurlarını nasıl söyleyebilirim.”

Günümüz dünyasında fert, âile ve toplumların huzur ve saâdetinin muhâfazası için dikkat edilmesi gereken ne kadar ince ve hassas bir ölçü...

Cenâb-ı Hak, daha evvel birbirlerine yabancı olan iki insanın, evlenerek hayatlarını birleştirmesiyle aralarında meydana gelen yakınlık ve samimiyeti, Kur’ân-ı Kerîm’de “birbirinin mahremiyetine girmek” ifâdesiyle târif etmektedir. (bkz. en-Nisâ, 21)

Kâinâtın yegâne Hâlıkı, böylesine bir samimiyet ve yakınlığı, sadece karı-koca için uygun görmüştür. Birbirine nikâh bağıyla bağlanarak ilâhî takdirle bir âile olan eşlerin, bu mahremiyete her zaman derin bir saygı göstermeleri ve birbirlerine en samimî duygularla bağlanmaları gerekir. Bunun tabiî bir neticesi olarak da aralarındaki mahremiyeti dâimâ korumaları, yani hiçbir zaman başkalarına ifşâ etmemeleri îcâp eder. (Osman Nûri Topbaş, Kasım 2012, Şebnem Dergisi)