Kamer Suresi 54. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Kamer Suresi 54. ayeti ne anlatıyor? Kamer Suresi 54. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kamer Suresi 54. Ayetinin Arapçası:

اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَنَهَرٍۙ

Kamer Suresi 54. Ayetinin Meali (Anlamı):

Allah’a gönülden saygı besleyen, O’na karşı gelmekten sakınıp emirlerine titizlikle uyanlar ise cennet bahçelerinde ve ırmak kenarlarındadırlar.

Kamer Suresi 54. Ayetinin Tefsiri:

Müttakîler, gönülleri Allah’a saygıyla ve korkuyla dopdolu olan, O’nu her şeyden çok seven, bu korku ve sevgiyle O’nun razı olmadığı her şeyden uzak duran ve râzı olduğu işleri yapmaya tüm güçleriyle gayret gösteren, böylece kendilerini ebedi azaptan kurtarıp ebedî cennetleri kazanan kimselerdir. Kısacık imtihan ömrünü böyle ulvî bir hedef uğrunda dopdolu geçiren o bahtiyar kullar, şüphesiz ki âhirette Yüce Allah’ın sınırsız lütfuna nâil olacaklar; sonsuz güzellikteki cennetlere yerleşecek, orada su, süt, şarap ve baldan akan ırmakların (bk. Muhammed 47/15) başlarında oturacaklardır. “Neher” kelimesinin aydınlık ve bolluk mânaları da vardır. Bu sebeple Arapça’da gündüze “nehâr” denilmiştir. Buna göre takvâ sahiplerinin cennetlerde hep nur içinde olacakları, hatta hiç gecesi olmayan aydınlık gündüzler içinde yaşayacakları anlaşılır. (bk. Kurtubî, el-Câmi‘, XVII, 150)

Bu nimetlerin daha ötesi, daha yücesi vardır. Onlar gâyet iktidarlı, kudretine nihâyet olmayan bir Melîk’in, pek büyük mülk sahibi Şahlar Şâhı’nın, yani Rahmân ve Rahîm olan Allah Teâlâ’nın huzûr-i kibriyâsında bir “mak‘ad-ı sıdk”ta oturacaklardır.

مَقْعَدُ صِدْقٍ (mak‘adu sıdkin);

    Doğruluk meclisi,

    Sadâkat otağı,

    Dost meclisi,

    Boş sözler konuşulmayan, günah işlenmeyen hak ve hakikat meclisi,

    Sadıklara mahsus olan, yalan çıkması ve zeval bulması ihtimâli olmayan sâbit bir makam ve mevki.

Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“Bu gün, iman ve yaşayışlarında doğruluktan ayrılmayanlara doğruluklarının fayda vereceği bir gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. En büyük başarı ve kurtuluş işte budur!” (Mâide 5/119)

Rivayete göre, cennet ehli her gün şanı yüce ve mübârek olan Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna girerler. Yüce Rablerine Kur’ân okurlar, herkes de kendisine ait olan mecliste oturmuş olacaktır. Oturdukları yerler inci, yakut, zeberced ve altın ile gümüşten olup amellerine göre bu yerleri tespit edilmiş olacaktır. Bundan dolayı gözleri aydın olduğu kadar hiçbir şeyle gözleri ay­dın olmayacaktır. Bundan daha büyük ve daha güzel hiçbir şey de işitmeyeceklerdir. Sonra da ertesi gün aynı şekilde gözlerini aydınlatacak bu hale tek­rar gelinceye kadar konakladıkları yerlerine geri döneceklerdir. (Kurtubî, el-Câmi‘, XVII, 150)

Şimdi “Gücü her şeye yeten ve hükmü her şeye geçen Hükümdar”ın (Kamer 54/55) sıfatlarını bir açıklama mâhiyetinde “er-Rahmân” diyerek Rahmân sûresi başlıyor ve O’nun rahmet sıfatından kaynayıp coşan hem dünyaya hem de ebedî cennetlere ait muhteşem nimetlerini sayıyor:

Kamer Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kamer Suresi 54. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...