Kalbin zindeliğini muhâfaza etmenin yolları

HAYATIMIZ

Yorgun ve uykulu olduğumuzda, kafein desteğine ihtiyaç duyduğumuzda aklımıza ilk gelen şey genellikle çay veya kahve içmek olur. Ama acaba çay veya kahve içmek, zihin açıklığı için gerçekten de en yararlı yol mu?

Hazret-i Mevlânâ buyurur:

“Şu dünyada baş gözü açık, fakat gönül gözü uykuda nice kişiler vardır. Ancak gönlü uyanık olan kişi, baş gözünü kapasa bile ona gönül sarayında yüzlerce basiret gözü açılır.” 

“Eğer sen gönül ehli değilsen, uyanık ol, dâima uyanık bulun da, Allah’tan gönül iste; bunun için çalış, çabala! Eğer gönlün uyanık ise korkma! Artık senin gözünün önünden ne yedi kat kaybolur, ne de altı yön! Onun için Hazret-i Peygamber buyurmuştur ki: «Benim gözlerim uyur, ama gönlüm hiç uykuya dalmaz!»

Kalbin zindeliğini muhâfaza edip mânen terakkî edebilmek, nazargâh-ı ilâhî olan gönlün selîm hâle gelmesine bağlıdır. Bu ise, şu esaslara riâyetle sağlanabilir:

  • Rızkın helâl olmasına dikkat etmek. 
  • Kul ve mahlûkât hakkına riâyet etmek. 
  • Sürekli istiğfar ve duâ hâlinde bulunmak.
  • Kur’ân-ı Kerîm okumak  ve ahkâmına tâbî olmak.
  • İbâdetleri huşû ile edâ etmek.
  • Tefekkürde derinleşmek, her şeyde ve her yerde ilâhî kudret ve azâmetin mührünü görebilmek.
  • Geceleri ihyâ etmek. Gecelerimiz mânen ne kadar aydınlık olursa, o hâl, gündüzümüze de akseder. Seherler, en kıymetli anlardır. O vakitleri ziyân etmek, mânevî bakımdan büyük bir kayıptır.
  • Zikrullah ve murâkabeye devam etmek.
  • Ölümü tefekkür etmek.
  • Sâlih ve sâdıklarla beraber olup, fâsık ve fâcirlerden uzak durmak.
  • İlmiyle amel eden âlim ve âriflerin sohbetlerine devam etmek.
  • İnfak ehli olmak.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Mânevî Zirvelerin Ulvî Basamağı HİZMET, Erkam Yayınları.