Kadir Gecesi'nin Kadrini Bilir Misin?

İbadet Hayatımız

Kadir Gecesi, Ümmet-i Muhammed’e mahsus, muazzam bir ikrâm-ı ilâhîdir. Âyet-i kerîmede bu gecenin bin aydan hayırlı olduğu beyân edilmiştir. Yani bu geceyi ihyâ edenlere 83 küsûr senenin ecri lûtfedilir.

Rabbimizin, böylesine muhteşem bir mânevî hazineyi ihsân etmesi, Oʼnun Habîbʼine olan engin muhabbetinin bir bereketidir.

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur:

“Kadir Gecesi'ni, fazîlet ve kudsiyyetine inanarak ve sevâbını yalnız Allah’tan bekleyerek ibadet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç- geçmiş günahları bağışlanır.” (Müslim, Müsâfirîn, 175/760)

Bu ilâhî hazîneden mahrum kalmamak için Kadir Gecesini, Ramazanın ilk gecesinden itibâren ve bilhassa yirmisinden sonraki tek gecelerde aramak gerekir. Kadir Gecesi, umûmî kanaate göre Ramazanın 27ʼnci gecesidir. Fakat başka zamanlara da denk gelebildiği için, bütün Ramazan gecelerine ayrı bir îtinâ göstermek gerekir. Nitekim Hazret-i Âişe -radıyallahu anhüm- vâlidemiz:

“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Ramazanın son on gününde îtikâf buyururlardı.” demiştir. (Buhârî, Îtikâf, 6) Bilhassa Ramazanın son on gününde mühim bir sünnet olan îtikâf da, Kadir Gecesinin fazîletine ermenin en güzel yollarından biridir. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; günahların bağışlanmasına, cehennemin uzaklaştırılmasına vesîle olan îtikâfa, ümmetini husûsan teşvik etmişlerdir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi Sayı: 306