İsrail'in Gazze'de 18 Ayı Aşkın Süredir Devam Eden Saldırılarının En Büyük Kurbanı Çocuklar
İsrail'in Gazze Şeridi’ne 18 ayı aşkın süredir devam ettiği saldırılar ve son 57 gündür ağır şekilde uyguladığı insani yardım ambargosu nedeniyle en büyük bedeli masum çocuklar ödüyor.
İsrail ordusunun ateşkesin ardından 18 Mart sabahı yeniden başlattığı şiddetli saldırılarda, Filistin İnsan Hakları Merkezi'nin 24 Nisan'da yaptığı açıklamaya göre, 595 çocuk öldürüldü.
Gazze'deki hükümetin medya ofisine göre ise İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sistematik olarak sivilleri hedef aldığı saldırılarda 18 bini aşkın çocuk yaşamını yitirdi.
Uluslararası insan hakları örgütleri, Gazze'de yaralanan 110 bin kişiden en az 25 binin çocuk olduğunu aktarırken Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), İsrail saldırıları altındaki Gazze'de 3 ila 4 bin çocuğun bir veya daha fazla uzvunun kesilmek zorunda kaldığını öngörüyor.
Gazze Şeridi, dünyanın başka hiçbir yerinde olmadığı kadar çok sayıda ampute çocuğa ev sahipliği yapıyor.
Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanmasına rağmen İsrail, 18 aydır devam ettirdiği saldırıların yanı sıra 57 gündür uyguladığı insani yardım ambargosu ile 9 Mart'ta bölgeye giden elektriği kesmesiyle Gazzeli çocukların yaşadığı felaketi katlanılamaz boyutlara çıkarmış durumda.
İsrail saldırıları, Gazze'yi "ölüm labirentine" çevirdi
UNICEF Filistin Sözcüsü Kazım Ebu Halaf, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları ve 2 Mart'tan bu yana uyguladığı insani yardım ambargosunun en büyük kurbanlarından Filistinli çocukların durumuna ilişkin, değerlendirmelerde bulundu.
En düşük tahminlerin Gazze'de 15 binin üzerinde çocuğun öldürüldüğü yönünde olduğunu vurgulayan Halaf, bunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde her gün ortalama 30 çocuğun İsrail bombardımanlarında yaşamını yitirdiği anlamına geldiğini ifade etti.
İsrail'in 41 gün önce ateşkesi bozarak tekrar başlattığı kara ve hava saldırılarına ilişkin Halaf, "Her gün siviller ölüyor, bunların arasında elbette kadınlar da var, ama aynı zamanda çocuklar da var. Çocuklar başlatmadıkları ve durduramadıkları bir savaşın bedelini ödüyorlar." dedi.
İnsani yardım ambargosu ve bölgeye giden elektriği kesme kararının ardından İsrail'in 18 Mart'ta ateşkesi bozarak yeniden başlattığı saldırıların Gazze'yi "ölüm labirentine" çevirdiğini ifade eden Halaf, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuzeyden güneye doğru giderek ölümden kaçtığınızı düşünüyorsunuz ancak bombardıman sizi güneyde buluyor. Güneyden kuzeye doğru gidiyorsunuz, bombardıman sizi kuzeyde buluyor. Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Mevasi bölgesinin her geçen gün biraz daha güvenli olabileceğini düşünüyorsunuz ancak sahadan sivillerin yaşadığı çadırların bombalandığına dair raporlar alıyoruz."
Gazze'de tekrar baş gösteren gıda güvensizliği çocuklar için büyük risk oluşturuyor
İsrail’in 57 gündür insani yardım girişlerini engellemesinin 7 Ekim 2023'ten bu yana görülen en uzun insani yardım ambargosu olduğunu aktaran Halaf, bunun Gazze nüfusunun neredeyse yarısını oluşturan çocukların üstünde ciddi olumsuz etkiler yarattığını vurguladı.
Halaf, "Gazze'deki Filistinliler için yiyecek girişine ihtiyaç var. Gazze'deki gıda güvenliği şu anda sarsılıyor ve yetersiz beslenme döngüsüne geri dönen çocuklar var. Bu da büyük zorluklardan biri, özellikle iki yaş altı bebekler için." dedi.
İsrail'in insani yardım ambargosunu başlatmasının ardından 9 Mart'ta Gazze'nin Deyr el-Belah kentindeki su arıtma tesisine elektriği kesmesinin içme suyu üretim oranını yüzde 85 düşürdüğünü paylaşan Halaf, bunun bölgedeki 400 bini çocuk, 1 milyon Filistinliyi etkilediğini kaydetti.
Gazze'de tıbbi tahliyeye muhtaç 4 bin çocuk var
İsrail saldırılarında Gazze Şeridi'ndeki 36 hastaneden neredeyse tümünün tam kapasiteyle hizmet vermekten yoksun bırakıldığını hatırlatan Halaf, sadece 20 civarında hastanenin kısmen faaliyet gösterebildiğini belirtti.
Halaf, insani yardım ambargosunun yarattığı ilaç ve tıbbi ekipman yokluğu nedeniyle Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, en az 4 bin çocuğun aralarında bulunduğu 12 bin civarında Filistinlinin tıbbi tahliyeye muhtaç bırakıldığını belirtti.
Ancak şimdiye kadar yalnızca yaklaşık 2 bin kişinin tedavi için Gazze'den çıkışına izin verildiğini paylaşan Halaf, çıkabilenlerden sadece 689'unun çocuk yaralı ve hasta olduğunu aktardı.
Halaf, "Bir noktada Gazze'de doktorlar, kimin tedavi edileceği veya edilmeyeceği konusunda zor bir karar vermek zorunda kalıyor." dedi.
Gazze Şeridi’nde pek çok hasta ve yaralı çocuğun İsrail'in engellemesi nedeniyle tahliye bekleyişini sürdürürken hayata gözlerini yumduğunu kaydeden Halaf, kanser hastası "İslam" isimli bir çocuğun tahliyesi için 6 ayrı teşebbüste bulunulduğunu ancak çıkışına izin verilmediğini için yaşamını yitirdiğini kaydetti.
Gazze hükümeti: 65 binden fazla çocuk yetersiz beslenme nedeniyle hastanelere kaldırıldı
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarının yanı sıra Gazze'ye uyguladığı sıkı abluka ile Filistinli çocukların yaşadığı trajediyi artırdığı belirtildi.
Açıklamada, İsrail’in aç ve susuz bırakmayı sivillere karşı sistematik bir savaş silahı olarak kullandığı ve bunun uluslararası insani hukukun açık ihlali olduğu vurgulandı.
Sıkı abluka ve geçiş noktalarının kapatılmasının sağlık koşullarını felaket boyutunda kötüleştirdiğine işaret edilen açıklamada, özellikle çocuklar ve bebekler arasında şiddetli yetersiz beslenme vakalarının arttığının altı çizildi.
Açıklamada, 1,1 milyon çocuğun her gün açlıkla mücadele ettiği Gazze'de, 65 binden fazla çocuğun şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hastanelere başvurduğu ifade edildi.
İsrail'in gıda, ilaç ve su eksikliği nedeniyle yüz binlerce çocuk, kadın ve yaşlının hayatını tehdit eden bu insani felaketin sorumlusu olduğu belirtilen açıklamada, uluslararası toplum ve kurumlar da bu suçlar karşısında sessiz kalmakla ve İsrailli liderlerin hesap vermesini engellemekle suçlandı.
Uluslararası mahkemelerde İsrailli savaş suçlularının yargılanması ve cezalandırılması çağrısında bulunulan açıklamada, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail'in Filistin topraklarını işgal ederek uluslararası hukuku ihlal ettiğini teyit eden kararı memnuniyetle karşılandı.
Gazze hükümeti, tüm sınır kapılarının derhal, şartsız açılmasını ve özellikle çocuklar ile hastalar için insani yardımların, tıbbi malzemelerin ve gıda takviyelerinin girişine izin verilmesini istedi.
"Gazze'deki çocukların tüm hakları ihlal edildi"
Çocukları Savunma Küresel Hareketi Filistin Şubesi Hesap Verebilirlik Programı Direktörü Ayed Katiş ise çocuk hakları örgütü olarak İsrail'in çocukları bu denli hedef alacağını beklemediklerini belirterek, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki uygulamaları ve ihlalleri sonucu yaklaşık 18 bin civarında çocuğun öldürüldüğüne işaret etti.
İsrail'in Gazze'deki çocukların neredeyse tüm yaşamsal ihtiyaçlarını hedef aldığını vurgulaya Katiş, "(İsrail), yaklaşık iki aydır Gazze Şeridi'ne yiyecek, su ve tüm temel ihtiyaçların akışını engelliyor ve oradaki insanlar açlıktan ölüyor." dedi.
Çocukları Savunma Küresel Hareketi olarak Gazze'de çocukların açlık veya hipotermi nedeniyle öldüğü birçok vakayı belgelediklerinin altını çizen Katiş, "Gazze'de yaşayan çocukların durumu içler acısı. Neredeyse tüm hakları ihlal edildi. Uluslararası insan hakları sözleşmelerinde, özellikle Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde yer alan tüm hakları. Eğitim, sağlık hizmeti yok, yiyecek yok." diye konuştu.
Uluslararası toplumun şimdiye kadar İsrail'in aralarında Gazze Şeridi'ndeki çocukların da olduğu Filistinlilere yönelik "soykırımını" durdurması için neredeyse hiçbir şey yapmadığını savunan Katiş, "Uluslararası toplumdan baskı ve yaptırım gelmediği sürece, İsrail Filistinlilere karşı soykırımını sürdürecek. Ve bu, Gazze Şeridi'nde yaşayan daha fazla çocuğun hayatına mal olacak." dedi.
Gazze'deki çocuk ölümlerinin sayısının 5 yıl boyunca dünyadaki tüm silahlı çatışmalarda yaşamını yitiren çocukların sayısından daha fazla olduğunun altını çizen Katiş, bunun "İsrail'in uluslararası insani ve insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerine uymadığını gösterdiğini" vurguladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda 39 Filistinli hayatını kaybetti
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlediği saldırılarda çoğu çocuk 39 Filistinli hayatını kaybetti, birçok Filistinli yaralandı.
Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail ordusu sabah saatlerinden bu yana Gazze'nin farklı bölgelerine saldırılarını sürdürüyor.
İsrail ordusu, Gazze kentinde sokaktaki bir grup sivili hedef aldı. Saldırıda 9 Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yer alan Batı Satar bölgesindeki bombardımanda 6 kişi hayatını kaybetti.
İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nın batısında bir evi vurdu. Saldırıda 10 Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin kuzeybatısında yer alan Hamed Hastanesi yakınındaki bir ev de İsrail güçlerince bombalandı. Saldırıda 7 kişi öldü, birçok kişi yaralandı.
İsrail ordusu, Gazze kentinin doğu ve güneyinde yer alan Zeytun, Tuffah ve Şucaiyye mahallelerine de yoğun şekilde topçu saldırısı düzenledi.
Gazze kentinin güneyindeki üniversite kampüsü çevresi topçu atışlarıyla hedef alındı; kentin doğu bölgelerine de ateş açıldı.
Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus'un batısındaki Şafii Mülteci Kampı'nda zorla yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bir çadır bombalandı. Saldırıda 3 kişi yaşamını yitirdi, birçok kişi yaralandı.
Han Yunus'ta dün vurulan bir evin enkazından 4 kişinin cansız bedeni çıkarıldı.
İsrail topçu birlikleri Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Refah kentlerini ayıran güney bölgesini vurdu.
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı'nda da zorla yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadır vuruldu, birçok kişi yaralandı.
Zevayide beldesinde tarım arazisi hedef alındı, 5 Filistinli yaralandı.
Ayrıca Bureyc Mülteci Kampı'nın kuzeybatısındaki bölgeler de İsrail topçu birliklerince hedef alındı.
İsrail Gazze'de alıkoyduğu 11 Filistinliyi serbest bıraktı
Öte yandan Hamas'a bağlı Esirler Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'den alıkoyduğu 11 Filistinlinin serbest bırakıldığı aktarıldı.
Serbest bırakılan Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan alınarak sağlık kontrolü için Han Yunus'un doğusundaki Gazze Avrupa Hastanesi'ne götürüldüğü kaydedildi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana yürüttüğü işgal ve saldırılar süresince aralarında kadın, çocuk ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu binlerce Filistinliyi alıkoydu.
Gazze'den alıkonulan Filistinlilerden bir kısmı serbest bırakılsa da birçoğunun akıbeti hala bilinmiyor.
Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti verilerine göre, İsrail hapishanelerinde Gazze Şeridi'nden alıkonulan 1747 Filistinlinin tutulduğu tahmin ediliyor.
İsrail basınına göre, Tel Aviv müzakerelerin tıkanması bahanesiyle Gazze'de soykırımı genişletmeye hazırlanıyor
İsrail devlet televizyonu KAN, ordunun, Hamas ile yürütülen müzakerelerin tıkanması bahanesiyle yedek askerleri göreve çağırıp Gazze Şeridi'nde kara harekatını genişletme hazırlığı içinde olduğunu duyurdu.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyinde, Morag Koridoru ile Refah arasında yeni bir insani bölge hazırlamaya başladığına yer verilen haberde, söz konusu bölgede İsrail ordusunun gözetiminde, Amerikan sivil şirketleri tarafından Filistinlilere insani yardım dağıtımı yapılacağı iddiasında bulunuldu.
KAN'ın haberine göre, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, geçtiğimiz cuma Gazze Şeridi'nde Filistinlilere karşı yürütülen soykırımı genişletmek için hazırlanan planlara fiili olarak onay verdi.
Haberde, "Aynı şeyleri yapıp neden farklı bir sonuç beklentisi içine giriyoruz? Neden Gazze bataklığında daha fazla batıyoruz?" ifadeleriyle Tel Aviv hükümetinin Gazze'de savaşı genişletme planları eleştirildi.
İsrail'in Kanal 12 televizyonu ise, "Böyle bir adımın, aşırı yorgun olan yedek askerlerin üzerindeki yükün artması ve Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin durumunun ve muhtemel geleceklerinin daha da kötüye gitmesiyle sonuçlanacağı" değerlendirmesinde bulundu.
İsrail ordusu, Batı Şeria'da kasabalara baskın düzenledi, 2 kadını gözaltına aldı
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri, El Halil'in güneyindeki Dura kasabasında dün salıverilen bir tutuklunun evine baskın düzenledi.
İsrail askerleri, serbest bırakılan Abdullah el-Amayira'yı tebrik etmeye gelenlerin sandalyelerini kırdı ve aileyi kutlama yapmamaları konusunda uyardı.
Askerler kasabadan çekilirken, kendilerine taşlarla karşı koyan Filistinlilere gerçek mermiyle ateş açarak karşılık verdi.
Filistinli bir aktivist, yaptığı açıklamada, askerlerin El Halil'in kuzeyindeki Beyt Ummer kasabasında 2 Filistinli kadını gözaltına aldığını ve kullandıkları araca el koyduklarını söyledi.
Aktivist, askerlerin, kadınları Beyt Ummer'in güneyindeki Karmei Tzur yerleşimine ardından da bilinmeyen bir yere götürdüğünü aktardı.
Harem-i İbrahim Camisi Müdürü Mutez Ebu İsnine ise Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin, birkaç gün sonra kutlanacak "Bağımsızlık Günü" dolayısıyla caminin duvarlarına İsrail bayrağı astığını kaydetti.
İsrail ordusu yeni silahlarını Gazze'de sivillerin üzerinde deniyor
İsrail ordusu, sistematik bir soykırım yürüttüğü Gazze'de ilk kez "Bar" füzesi kullandığını duyurdu.
Tel Aviv yönetiminin yerli üretim silahlarını Gazze'deki saldırılarında test ettiği yönündeki haberlerin ardından ordudan "Bar" füzesine ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, 36. Tümen komutasındaki 282. Tugay'ın topçu birliklerinin saldırıların başından bu yana ilk defa Gazze'de "saha operasyonlarına" başladığı belirtildi.
Topçu birliklerinin, Gazze Şeridi'ndeki hedeflere ilk kez "Bar" füzesi attığı ve güneyde Refah ile Han Yunus'u birbirinden ayıran Morag Koridorundaki noktalara 5 binden fazla saldırı gerçekleştirildiği aktarıldı.
Ordunun açıklamasında, "füzenin, karmaşık muharebe alanlarına uygun bir güdüm sistemine sahip olduğu ve bu sayede hedefini çok kısa sürede vurabildiği" ifade edildi.
İsrail'in Maariv gazetesinin haberinde de "Bar" füzesinin 30 kilometre menzile sahip İsrail yapımı orta menzilli bir füze olduğu ve lazer sistemi kullanarak hedef tanımlaması yaptığı bilgisi geçildi.
İsrail, Kudüs Fonu ve Vakfı'nın kapatılmasına karar verdi
Kudüs Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, "İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, işgal altındaki Kudüs'te faaliyet gösteren Kudüs Fonu ve Vakfı'nın kapatılması emrini verdi." ifadesi kullanıldı.
"Atılan bu düşmanca adımın, İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te Filistin varlığını zayıflatmaya yönelik sistematik politikasının bir parçası olduğu" belirtilen açıklamada, vakfın Filistin yönetimiyle bağlantılı olduğu ve onun lehine çalıştığı yönündeki iddialar yalanlandı.
Açıklamada, "Kudüs Fonu ve Vakfı'nın hizmetleri yalnızca sosyal, insani ve hayır amaçlı çalışmalarla sınırlıdır ve hiçbir siyasi bağlantısı yoktur. Söz konusu karar, Filistinlilerin Kudüs'te hayatta kalma ve direniş mücadelesinin temel yapı taşını oluşturan bu kurumlara yönelik açık bir savaştır." ifadesine yer verildi.
Filistin Dışişlerinden karara tepki
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da Kudüs Fonu ve Vakfı'nın kapatılması kararına tepki gösterildi.
Açıklamada, Filistinlilerin işgalcilerin eliyle kutsal şehirden göç etmeye zorlandığı belirtilerek, Filistinlilerin hayatına birtakım kısıtlamalar getiren bu kararın Filistin halkına yönelik işlenen soykırım, yerinden etme, kıtlık ve ilhak suçlarının bir başka yüzünü temsil ettiği kaydedildi.
İsrail'in Kudüs'te insani faaliyetler ve sosyal çalışmalar yürüten dernekleri hedef aldığına işaret edilen açıklamada, kararın Kudüs'ün Yahudileştirilmesi için işlenen suçların da bir uzantısı niteliğinde olduğu ifade edildi.
Kudüs'ün geleceğini düşünen bir grup girişimci tarafından 2014'te kurulan Kudüs Fonu ve Vakfı, bir STK olarak kutsal kentin sorunlarına çözüm arayışları üzerine çalışmalar yürütüyor.
Vakıf, Kudüs'teki Filistinlilerin direnişini desteklemeyi ve güçlendirmeyi, Filistin kimliğini korumayı ve ayrıca çeşitli sektörlerde kalkınmanın sağlanmasını hedefliyor.
İsrail, Ekim 2023'e kadar Filistin'de 2 bin 300 çocuğu öldürdü
Çocukları Savunma Küresel Hareketi Filistin olarak, 2000 yılından beri çocuklara yönelik sistematik İsrail şiddetini ve ihlallerini kayıt altına aldıklarını aktaran Katiş, 2000 yılından 2023'ün Ekim ayına kadar Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni de içeren işgal altındaki Filistin topraklarında 2 bin 300 çocuğun öldürüldüğünü tespit ettiklerini söyledi.
Katiş, "Bu çocukların çoğu Gazze Şeridi'ndendi, özellikle de İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik askeri işgali sırasında. Ancak bu dönemde belgelediğimiz en yüksek sayı, 50 gün süren 2014 yılında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısı sırasındaydı. O dönemde İsrail işgal güçleri 535 Filistinli çocuğu öldürdü.” ifadelerini kullandı.
7 Ekim 2023'ten bu yana olanlara inanmasının çok güç olduğunu belirten Katiş, "Bir çocuk hakları örgütü olarak İsrail'in Filistinli çocukları bu şekilde hedef alacağını beklemiyorduk." dedi.
Kaynak: AA