İsrâ Suresi 96. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

İsrâ Suresi 96. ayeti ne anlatıyor? İsrâ Suresi 96. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İsrâ Suresi 96. Ayetinin Arapçası:

قُلْ كَفٰى بِاللّٰهِ شَه۪يدًا بَيْن۪ي وَبَيْنَكُمْۜ اِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِه۪ خَب۪يرًا بَص۪يرًا

İsrâ Suresi 96. Ayetinin Meali (Anlamı):

De ki: “Benimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. Şüphesiz O, kullarının durumunu çok iyi bilir ve her şeyi görür.”

İsrâ Suresi 96. Ayetinin Tefsiri:

Müşrikler, kendileri gibi bir insan olan, yiyen, içen, evlenen, sokaklarda dolaşan birinin peygamber olmasını kabullenemiyorlardı. Kendileri gibi bir insana itaat etmek onlara zül geliyordu. Dolayısıyla bunun beşer üstü bir varlık, meselâ en azından bir melek olmasını bekliyorlardı. Halbuki Allah’ın kanunu, kendileriyle iletişime geçip mesajlarını tebliğ edebilmeleri ve onlara her hususta örnek olabilmeleri için insanlara insan bir peygamber, meleklere melek bir peygamber göndermektir. Eğer yeryüzünde insanların yerinde yaşayanlar, gezip dolaşanlar melekler olsaydı, bu kanunun bir gereği olarak onlara melek bir peygamber gelirdi. Peygamberin gönderilmesindeki hikmetin gerçekleşmesi için bu şarttır. Bunun dışında onlara söylenebilecek başka bir söze hacet yoktur. Zaten Allah, hem peygamberinin hem de ona düşmanlık edenlerin durumuna şâhittir; onların her halini hakkiyle bilmektedir ve yapıp ettikleri her şeyi çok iyi görmektedir. Her birine buna göre dünyada ve âhirette bir netice takdir buyuracaktır:

İsrâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

İsrâ Suresi 96. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...