İsrâ Suresi 42. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

İsrâ Suresi 42. ayeti ne anlatıyor? İsrâ Suresi 42. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İsrâ Suresi 42. Ayetinin Arapçası:

قُلْ لَوْ كَانَ مَعَهُٓ اٰلِهَةٌ كَمَا يَقُولُونَ اِذًا لَابْتَغَوْا اِلٰى ذِي الْعَرْشِ سَب۪يلًا

İsrâ Suresi 42. Ayetinin Meali (Anlamı):

Rasûlüm! De ki: “Faraza, onların iddia ettikleri gibi Allah ile beraber başka ilâhlar olsaydı, bu takdirde o ilâhların hepsi, arşın sahibine ulaşmak için mutlaka bir yol ararlardı.”

İsrâ Suresi 42. Ayetinin Tefsiri:

Allah tek ilâhtır. O’nunla beraber ikinci veya daha fazla ilâhların olması mümkün değildir. Eğer -farz-ı muhâl- O’nunla beraber başka ilâhlar olsaydı mecbûren şu ihtimaller devreye girerdi:

  Her biri o bütün mülkün ve saltanatın sahibi olan, kâinatta her şeyi kudret eliyle idâre eden Allah Teâlâ’ya gâlip gelme çaresini arardı. Çünkü gâlip gelmeden gerçek mânada ilâh olamazdı. Nitekim bu mânaya işaret etmek üzere: “Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, ikisinin de dengesi ve düzeni kesinlikle bozulur giderdi. arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdığı her türlü çirkin vasıflardan uzaktır, yücedir!” (Enbiyâ 17/22) buyrulur.

  Her biri Allah Teâlâ’nın tek olan zâtından kuvvet ve kudret elde etmeksizin bir şey yapamayacaklarını bildiklerinden hepsi ona yaklaşmak için bir yol arardı. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “İlah diye taptıkları o varlıklar, “Ne yapsam da O’na yakın olabilsem!” diye Rablerine yaklaşmak için vesile ararlar. Allah’ın rahmetini umar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı, gerçekten sakınılması gereken korkunç bir azaptır.” (İsrâ 17/57) Bu şekilde ise hiçbiri gerçek mânada ilâh olamaz, Allah’ın tek ilâh olduğunu kabul etmek durumunda kalırdı.

Dolayısıyla Allah Teâlâ, müşriklerin iddia ettikleri her türlü şirk unsurundan, şüphe ve şaibesinden gerçekten çok yüce, ve son derece ulu ve yüksektir.

Anlatıldığına göre Malik b. Dînâr namazda “Rabbimiz! Sadece sana kulluk eder ve sadece senden yardım isteriz” (Fâtiha 1/4) âyetini okuduğunda baygınlık geçirirdi. Ona bunun sebebi sorulunca: “Yalnız sana ibâdet ederiz” diyoruz, fakat nefislerimize, hevâmıza ibâdet ediyoruz. “Yalnız senden yardım dileriz” diyoruz, fakat Allah’tan başkalarının kapılarına mürâcaat ediyoruz” derdi. (Bursevî, Rûhu’l-Beyân, V, 192)

Dolayısıyla Allah’a tam anlamıyla kulluk için mârifetullahta mesafe almak ve O’nu tüm varlıkta tecelli eden isim ve sıfatlarıyla birlikte kalpte tanımak önemlidir:

İsrâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

İsrâ Suresi 42. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...