İsrâ Suresi 37. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

İsrâ Suresi 37. ayeti ne anlatıyor? İsrâ Suresi 37. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İsrâ Suresi 37. Ayetinin Arapçası:

وَلَا تَمْشِ فِي الْاَرْضِ مَرَحًاۚ اِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْاَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولًا

İsrâ Suresi 37. Ayetinin Meali (Anlamı):

Hem yeryüzünde büyüklük taslayarak yürüme. Çünkü kendini ne kadar büyük görürsen gör ne yeri yarabilir, ne de boyca dağlara erişebilirsin.

İsrâ Suresi 37. Ayetinin Tefsiri:

 اَلْمَرَحُ (merah) kelimesi, böbürlenip sağa sola salınarak yürümek mânasına gelir. Dolayısıyla âyet, mütekebbirlerin salınarak yürüdüğü gibi böbürlenip yürümeyi, insanlara büyüklük taslayarak dolaşmayı yasaklamaktadır. Çünkü insan Allah Teâlâ karşısında aciz ve zayıf bir varlıktır. O, ne sert yürüyüşüyle ve ayaklarını sertçe basarak yeri yarabilir; ne de kasılarak yürüdüğü boyuyla dağların uzunluğuna erişebilir. Burada kibirlenen kişilere karşı alaycı bir üslup kullanılmış ve onların ne kadar ahmakça bir davranış içinde oldukları vurgulanmıştır. Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur:

“Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” (Müslim, İman 147-149)

“Kim kendisini büyük görür ve böbürlenerek yürürse, kıyâmet günü Allah kendisine gazap etmiş halde O’nun huzuruna varır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 118)

Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.), bir zamanlar böbürlenerek yürüyen bir adamın başına gelenleri şöyle haber verir:

“Vaktiyle kendini beğenmiş bir adam güzel elbisesini giymiş, saçını taramış, çalım satarak yürüyordu. Allah Teâlâ onu yerin dibine geçiriverdi. O adam kıyâmete kadar debelenerek yerin dibini boylamaya devam edecektir.” (Buhârî, Libâs 5; Müslim, Libâs 49, 50)

Sırrı Sakatî (r.h.) de çok kere şöyle nasihat ederdi:

“Dünyaya pek dayanma; Allah ile arandaki bağı koparırsın. Yeryüzünde yürürken de kabara kabara yürüme; pek yakında orası sana mezar olacak…” (el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 208)

Veysel Karânî (k.s.) şu özlü sözleriyle ne güzel öğüt verir:

  “Yükseklik aradım, tevazuda buldum.

  Beylik aradım, hayırseverlikte buldum.

  Mürüvvet aradım, doğrulukta buldum.

  Şan aradım, fakirlikte buldum.

  Nisbet ve şöhret aradım, takvâda buldum.

  Şeref aradım, kanaâtte buldum.

  Rahat aradım, zühdde buldum.” (Tezkiretü’l-Evliyâ, I, 64)

O halde şunu unutmayın ki:

İsrâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

İsrâ Suresi 37. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...