İslam’ın Temel Hassasiyetleri

Cemiyet Hayatımız

Bütün dünya, İslâm’ın dâvet sahasıdır. Peygamber Efendimiz yaşadığı zamanın şartlarında birçok ülkenin kralına elçiler göndererek onlarla bir nevî diyalog kurmuştur. Sahâbîler ise tebliğ heyecanı içinde hiçbir yorgunluk duymadan Çin’e ve Semerkand’a kadar gitmişlerdir.

İletişim vâsıtalarının mesâfe engelini neredeyse ortadan kaldırdığı günümüzde, bilhassa İslâm’a yapılan haksız itham ve iftirâlara cevap vermek, İslâm’ın terör dîni olmadığını, bilâkis Peygamberimiz’in 23 senelik risâlet vazîfesinin mühim bir kısmının terörle mücâdele ve kabîleler arası kan dâvâlarını bitirme gayreti içinde geçtiğini ve İslâm’ın hak-hukuk tevzî eden bir insanlık ve medeniyet dîni olduğunu bütün dünyaya güzelce îzah etmek, büyük bir vecîbedir. Bunun için de gayr-i müslimlerle şuurlu bir diyalog içinde bulunmak şarttır. Bu diyaloglar esnâsında ise bilhassa şu hassâsiyetlere dikkat etmek lâzımdır:

İSLAM’IN 3 TEMEL HASSASİYETİ

1- Hiçbir zaman unutmamak îcâb eder ki, Allah katında yegâne hak dîn İslâm’dır. Hristiyanlık ve Yahudîlik de esâsı bakımından haktır, fakat zaman içinde tahrife uğramıştır. Bu tahrifler neticesinde Hristiyanlık teslis inancına kaymış; Yahudîlik, antropomorfik bir hâl almıştır. İslâm ise, tevhid dînidir. Bu yüzden diğer dinlerle İslâm arasında hiçbir şekilde bir te’lif söz konusu olamaz.

2- Diğer bir husus; “ihlâsı muhâfaza”dır. Kur’ân-ı Kerîm’de buna bir misal olarak Hz. Mûsâ’nın Firavun’la kurduğu diyalog zikredilir.

Hz. Mûsâ Firavun’a tebliğ için gider, leyyin/yumuşak bir lisanla diyalogda bulunur. Fakat diyalog esnâsında şer’î hudutlardan hiçbir tâviz vermez. Bu ihlâsı neticesinde, Firavun tarafından Hz. Mûsâ’ya karşı musâbakaya çıkartılmış olan sihirbazlar hidâyetle şereflenir ve canları pahasına îmanlarında sebat gösterirler.

3- İslâm, meşrû bir gâyeye ulaşmak için yine meşrû metodlar telkin etmiştir. Gayr-i meşrû bir metodla meşrû bir gâyeye ulaşılamaz. Bu da İslâm’ın temel hassâsiyetlerinden biridir. Peygamber Efendimiz’in 23 senelik nebevî hayâtı bunun en büyük delilidir. Efendimiz İslâm’ı tebliğ için, Allâh’ın tasvib etmediği hiçbir metoda başvurmamıştır.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1, Erkam Yayınları