İslam'ın Aileye Verdiği Önem Ne Kadardır?

Aile Hayatımız

İslâm, “âile”ye nasıl bakar? İşte İslam'ın aileye verdiği önemin cevabı...

Yukarıda saydığımız göz ardı edilemez hususlar itibarıyla İslâm, âileye çok büyük bir ehemmiyet atfeder. Buna göre âileler, cemiyetin tohumları mesâbesindedir. Nitekim tarihî bir gerçektir ki; sağlam temeller üzerine inşâ edilen âileler, toplum yapısını koruyup güzelleştirirken; birbirlerine rûhî bakımdan küfüv, yani denk olmayan eşler ve bozuk münâsebetlerle veya yanlış şekilde kurulmuş yuvalar toplumu çökertir.

Bu açıdan İslâm, koyduğu muhabbet ve hak ölçüleri itibarıyla mesut ve dengeli bir âile yapısı tesis eder. Yani âile ile, huzur ve saâdeti hedefler. Öyle ki:

“Kişinin cenneti evidir…” buyrulmuştur.

Gerçekten ilâhî ölçülerle kurulmuş bir yuva dünya şartları içerisinde âdeta cennettir. Böyle bir yüksek anlayış ve yapı ise, elbette yüksek ölçü ve muhabbet üzerine meşrû temeller ile mümkün olacağından İslâm, işe, nikâh gibi ulvî bir “ahitleşme / karşılıklı söz verme” ile başlar. Yani her iki tarafın, Allah huzurunda birbirlerine Allah adına belirli sözleri vermelerini şart koşar. Eskilerin ifadesiyle: “Nikâhta kerâmet vardır.” denilmesi, mesut ve huzurlu bir âilenin tesisinde nikâhın ehemmiyetini ve kazandırdığı faydaları göstermektedir. Çünkü amellerin değeri niyetlere göredir.

Böyle bir ulvî niyet ortaya konulmadan gerçekleşen nikâh dışı beraberlikler, insanın yaratılış gâyesine ters düştüğü için, onun neticesi de tam bir hüsran ve çöküşten ibaret olur. Gerek âile yapısı bakımından, gerek millet bakımından bu böyledir. Bunun içindir ki, nikâh dışı beraberlikler, dînen reddedilmiş ve Hak katında cezâsı son derece ağır, çok tehlikeli büyük bir günah olarak haram kılınmıştır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Huzurlu Aile Yuvası, Erkam Yayınları, 2013