İslam’da Muta Nikahı Var mıdır?

Sorularla İslam

Muta nikâhı nedir, İslâm’daki hükmü nedir? Bir ücret karşılığında belli bir süre için bir kadınla erkeğin evlilik yapması caiz midir? Muta nikâhı kapısı tam olarak kapatılmış mıdır?

Muta nikâhı; evlenme engeli bulunmayan bir kadınla ücret karşılığı onun cinsel yönlerinden yararlanmak üzere belli bir süre için yapılan sözleşmeyi ifade eder. İslâm’dan önce serbest olduğu gibi Hz. Peygamber’in son yıllarına kadar zaman zaman uygulanmıştır.

Abdullah b. Mesut (r. anhümâ) şöyle der: «Biz Rasûlüllah (s.a.v.) ile birlikte savaşlara katılıyorduk. Yanımızda kadınlarımız yoktu. Allah elçisine dedik ki: Kendimizi iğdiş yapabilir miyiz? Hz. Peygamber bizi bundan menetti ve sonra bize bir giysi karşılığında belli bir süre için kadınlarla nikâhlanmamıza izin verdi. İbn Mesut bundan sonra şu âyeti okumuştur: «Ey îman edenler! Allâh’ın size helâl kıldığı temiz ve güzel şeyleri kendinize haram kılmayın.»[1]

ALLAH’IN KIYAMETE KADAR HARAM KILDIĞI NİKAH

Kimi savaş ve yolculuklarda Allâh’ın elçisinin muta’ya izin vermesi zarûret yoluyla olmuştur. Daha sonra bunu yasaklamıştır. Rabî b. Sebre’nin (r.a.) babasından naklettiğine göre, Nebî (s.a.v.) veda haccı sırasında muta’yı sürekli olarak yasaklamış ve şöyle buyurmuştur: «Ey insanlar ben size kadınlarla muta nikâhı yapmanız konusunda izin vermiştim. Şüphesiz Allah bunu kıyamete kadar haram kılmıştır. Kimin yanında mut’a nikâhlı kadın varsa, onu serbest bıraksın. Onlara verdiğiniz hiçbir şeyi geri almayın.»[2]

Diğer yandan Abdullah b. Abbas’ın (r.a.) muta nikâhını uzun süre caiz gördüğü, ancak daha sonra bu görüşünden vazgeçtiği nakledilmiştir. İbn Abbas şöyle demiştir: “Muta ancak İslâm’ın ilk dönemlerinde vardı. Bir erkek bilmediği beldelere gider, orada bir kadınla ikamet edeceği süreye göre evlenir, kadın onun eşyasını korur ve onun durumuyla ilgilenirdi. Sonra şu âyet indi: «O mü’minler ırzlarını koruyanlardır. Ancak karıları ve sağ ellerinin malik olduğu cariyeleri bunun dışındadır.»[3] Bu ayete göre belirtilenin dışında kalan her cinsel temas haramdır.” [4]

Said b. Cübeyr (r.a.), İbn Abbas’tan şunu nakleder: «Sübhanallah! Ben neye fetvâ vermişim? Muta nikâhı murdar ölmüş hayvan eti gibi yalnız darda kalan için helâl olur. Şiîlere gelince, onlar bunu genişlettiler, hükmü zaruret olana da olmayana da mukim veya yolcu herkesi kapsama aldılar.»[5]

İmâmiyye mezhebine göre ise Müslüman veya kitap ehli bir kadınla yapılacak muta nikâhı caizdir. Ancak bu nikâh, zina eden bir kadınla yapılırsa mekruh olur.

İmâmiyyenin muta konusunda dayandığı deliller şunlardır: Kur’ân’da; «Kadınların hangisinden yararlandı iseniz, kararlaştırılmış olan ücretlerini verin» (en-Nisâ;4/24) buyurulur. Bu âyette, evlenme «zivâc» değil «istimta’» sözcüğü ile ifade edilmiştir. İstimta’ ise bir ücret karşılığında kadının cinsel yönlerinden yararlanma anlamına gelir. Nitekim âyetin devamında sözü edilen ücret de mehir olmayıp, bir çeşit yararlanma bedelidir.

Diğer yandan İmâmiyye’nin başka delili; Hz. Peygamber’in kimi gazve ve yolculuklarda eşlerinden ayrı kalan sahabilere, o yöredeki dul veya bekâr kadınlarla mut’a yapmalarına izin vermesidir. Allah elçisinin bu uygulamasından yukarıda söz etmiştik. Bu konudaki rivayetleri ehl-i sünnet bilginleri de dikkate almıştır. Ancak Müslim, İbn Mâce ve Dârimî’nin nikâh konusu içinde naklettikleri Rabî’ b. Sebre el-Cüheni’nin (r.a.) babasından rivayet ettiği hadis bu uygulamanın neshedildiğini düşündürmektedir. Bu hadiste şöyle buyurulur: «Ey İnsanlar! Kadınlarla muta yapmanız konusunda size izin vermiştim. Şüphesiz Allah bunu kıyamete kadar haram kılmıştır. Kimin yanında mut’a nikâhlı kadın varsa ona yol versin. Ona verdiği hiç bir şeyi geri almasın.»[6] Bu yasaklama Vedâ Haccı sırasında olmuştur. Allah elçisinin bundan sonra üç aydan daha kısa bir süre sonra vefat ettiği bilinmektedir.

MUTA NİKAHI NE ZAMAN YASAKLANDI?

Sonuç olarak şunu da belirtelim ki, İmâmiyye’nin, sözlerine büyük önem verdikleri Hz. Ali’nin de şöyle dediği nakledilmiştir: «Allâh’ın Rasûlü, Hayber gazvesi sırasında muta nikâhını ve evcil eşek etini yasaklamıştır.»[7]

Dipnotlar:

[1]. Mâide, 5/87; Hadis için bk. Tefsiru Sûre, 5/6; Nikâh, 8; Tirmizî, Nikâh, 2; Nesâî, Nikâh, 4. [2]. Müslim, Nikâh, 27; İbn Mâce, Nikâh, 44; Dârimi, Nikâh, 16; 17. A. b. Hanbel, III, 406. [3]. Mü’minûn, 23/5, 6. [4]. Tirmizî, Nikâh, 28; Şevkânî, age, VI, 135. [5]. Zühaylî age, VII, 67, 68. [6]. bk. Müslim, Nikâh, 21, 28; İbn Mâce, 44; Dârimî, Nikâh, 16. [7]. Müslim, Nikâh, 25-28; Şevkânî, age, VI, 20.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları