İran-israil Savaşı Olur mu?

ÜMMET

Suriye’deki gelişmeleri yakın zamana kadar dışardan izlemekle yetinen İsrail’in, son dönemde Suriye’ye yönelik askeri müdahalelerinin bir hayli artmış olduğunun altını çizmeliyiz.. Son birkaç ay içerisinde İsrail, Suriye’de, rejim ve İran’a ait askeri hedeflere hava operasyonları düzenledi. Bu saldırılarda birçok rejim ve İran askeri öldü. İsrailli yetkililer bu operasyonları ilk kez üstlendiler ve arkasının geleceğini, bizzat İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu söyledi.

-İran da, İsrail hava saldırısında ölen askerlerinin intikamını almak için çok fazla beklemeyeceklerini açıkladı. ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik hava saldırısının ardından İran’ın Suriye’deki askeri varlığını ve Esed rejimine olan desteği artıracağı beklentisini de üst üste koyduğumuzda Suriye üzerinden yürüyen İran-ABD/İsrail hesaplaşmasının ya da güç mücadelesinin daha da şiddetleneceğini söylemek bir kehanet olmasa gerek. Dolayısıyla üç müdahaleyi yaklaşmakta olan İran-İsrail savaşının ayak sesleri şeklinde yorumlamak mümkün.

Nitekim İsrail’de yapılan bir ankete göre halkın yüzde 52’sinin Suriye’deki son gelişmeler ve İran ile artan gerginlik nedeniyle ülkelerinin yakın bir gelecekte savaşa gireceğine inanıyor olması durumu özetliyor aslında.

-ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik “sınırlı müdahalesinin” bir diğer amacının Suriye’deki ateşkesin garantörleri olarak Türkiye, Rusya ve İran arasında çatlak oluşturmak olduğu görüşünü de yabana atmamak gerekir elbette.

Nitekim, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Ruslar karşısında yeniden kredibilite elde ettiklerini belirterek, operasyonun Türkler ile Rusları ayırmayı sağladığını ileri sürdü.

- Suriye üzerinden yürüyen bir başka hesaplaşma Batı ile Rusya arasında yaşanıyor. Dolayısıyla üçlü koalisyonun Suriye’ye operasyonunun Rusya’ya bir mesaj olduğu da bir başka vakıa.

Toparlarsak evet, ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik kozmik müdahalesi korkulduğu gibi 3. Dünya savaşının fitilini ateşlemedi. Ancak bölgede birikmiş olan gerilimin nasıl boşalacağını kestirmek gerçekten güç.

Rusya’nın, Suriye üzerindeki hesaplaşmada ABD nezdinden tüm Batı dünyasının cevabının ne olacağı merakla bekleniyor. Amerika medyasına yansıyan analizlere göre Rusya’nın ABD’ye cevabının PKK/PYD’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) zayıflatmaya çalışarak verebileceği dillendiriliyor. Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi’nin uzmanlarından Nicholas Heras’a göre “Rusya’nın Suriye’de ABD’ye karşı satranç oynamaya ihtiyacı var. Bunun en iyi yolu satranç tahtasında SDG’nin yerini değiştirmektir” değerlendirmesinde bulundu.

-Üçlü koalisyonun Suriye’ye yönelik saldırısına Rusya ve İran cephesinden sert tepkiler verirken Türkiye’nin bu saldırıyı memnuniyetle karşılaması, Türkiye-Rusya ilişkilerini nasıl etkileyecek? Küresel analizlere yansıyanlara bakılacak olursa bu yaklaşım farkının Türkiye ile Rusya arasında sorun çıkartabileceğini dillendiriliyor.

Sonuç olarak Amerika ve Rus emperyalizminin, kendi çıkarları uğruna İslam coğrafyası üzerinde yürüttükleri güç mücadelesi tüm bölgeyi tehdit etmeye devam ediyor. Olan bölge halklarına oluyor.

Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, Sayı: 387