İnşirâh Suresi 7. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

İnşirâh Suresi 7. ayeti ne anlatıyor? İnşirâh Suresi 7. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İnşirâh Suresi 7. Ayetinin Arapçası:

فَاِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْۙ

İnşirâh Suresi 7. Ayetinin Meali (Anlamı):

O halde mühim bir işi bitirdiğinde hemen başka bir mühim işe sarıl.

İnşirâh Suresi 7. Ayetinin Tefsiri:

İnsan ömrü o kadar kısa ve âhiret hayatı için o kadar mühimdir ki, onun bir saniyesini bile boşa geçirmek akıl kârı değildir. Zira bir insanın hiçbir şey yapmadan boşu boşuna oturması yahut gerek dünyevî olsun gerek uhrevî olsun hayrına olmayan lüzumsuz bir işle meşgul olması, onun düşüncesinin bozukluğuna, aklının kıtlığına ve derin bir gaflet içinde bulunduğuna işarettir. Nitekim âyet-i kerîmede, “Kurtuluşa erecek o mü’minler, her türlü boş söz ve faydasız işlerden yüz çevirirler” (Mü’minûn 23/3) buyrulur. Bu sebeple hayatın her ânını, her dakika ve saatini Allah Teâlâ’nın râzı olacağı ibâdet, taat, hizmet, cihad ve tebliğle doldurmak gerekir. Mesela farz bittiyse nâfileye, namaz bittiyse duaya, dua bittiyse Kur’an kıraatine, o bittiyse zikre ve tefekküre geçmek; o bittiyse fayda verecek bir başka mühim işe, o bitince de bir başka mühim işe sarılmak lazımdır. Böylece ibâdetin ve hayırlı işlerin zorluklarına katlanınca, bunlara müjdelenen kolaylık da artarak devam edecektir. Ancak gelen kolaylık tembelliğe sebep olmamalı, daha çok çalışmaya teşvik etmelidir. Nitekim bir şâirimiz de başarıya erişmek için usulüne uygun tarzda devamlı ve ciddi çalışmanın gereğini ifade sadedinde şöyle der:

“Şem’-i ikbâlini târ eylemesün derse felek

Kişi yaktığı çerâğ üstüne pervâne gerek.” (Veysî)

“Bir insan, saadet ve ikbâlini muhafaza etmek istiyorsa, dâimâ işinin, eserinin başında bizzat bulunmalı, bir pervâne gibi onun etrafından ayrılmamalıdır.”

Dolayısıyla bu âyetlerle her anı, ebedi hayatta pişmanlık sebebi olmayacak, bilakis rızâ ve hoşnutluk vesilesi olacak hayırlı niyet, söz, fiil ve amellerle değerlendirmek öğütlenir. Bu işleri yaparken de kulun Allah’tan gâfil olmaması, gönlünü hep O’na yöneltmesi, O’nun rızâsını ve muhabbetini araması ve ne istiyorsa O’ndan istemesi talep edilir. Çünkü kula yardım edecek olan, başkası değil, sadece Allah’tır.

Duhâ ve İnşirâh sûreleri, özellikle Resûlullah (s.a.s.)’in Hak katındaki şerefini bildirip tebliğ ettiği İslâm’ın tüm dünyaya yayılacağını, dolayısıyla nimetten o nimeti bahşedene geçerek yalnız Allah’a yönelmek gerektiğini hatırlattı. Şimdi ise Resûlullah’ın halinden diğer bütün insanların durumuna ve mü’minleri bekleyen akıbetin de güzelliğine geçilerek bu iki sûrenin âdetâ bir bağlanışı olmak ve Allah’ın mutlak hâkimiyetini tekitle O’nun hesap ve cezasının kesinlikle gerçekleşeceği haber vermek üzere Tîn sûresi gelecektir: 

İnşirâh Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

İnşirâh Suresi 7. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...