İnsanlar Uykudadır, Öldüklerinde Uyanırlar!

İbadet Hayatımız

Abbâsî halîfelerinden Harun Reşid ve meclislerinde bulunan bir şair arasında geçen ibretlik bir hadise ve almamız gereken dersler...

Abbâsî halîfelerinden Harun Reşid, meclisini süslemiş ve tantanalı bir eğlenceye hazırlamıştı. Birçok yemek yaptırmış ve şair Ebu’l-Atâhiye’ye de haber göndermişti. Ebu’l-Atâhiye gelince;

“–Haydi ey şair! Biz nasıl bir hâldeyiz, dünyanın hangi nimetleri içindeyiz şiirle söyle bakalım.” dedi.

Ebu’l-Atâhiye, tercümesi şöyle olan bir manzum cevap verdi:

“Şu sarayların zirvesinde, nimetler içinde sağ sâlim yaşa bakalım!

Canın ne isterse, hizmetçiler ve câriyeler koşarak getirmekte…

Ama ruhlar çırpınıp göğüs kafesinden kaçmak isteyince; işte o zaman kesinlikle bileceksin ki sen bir aldanış içindesin.”

Halîfe, hiç beklemediği bu sözler üzerine duygulandı ve ağlamaya başladı.

Veziri şöyle dedi:

“–Emir seni buraya ferahlamak için çağırdı, sen onu kedere boğdun.”

Halîfe dedi ki:

“–Bırak şairi. O, bizim kör olduğumuzu fark etti ve bu körlüğümüzün daha da artmasını istemediği için îkāz etti.” (İbnü’l-Esîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, XIV, 38)

Nitekim denilmiştir ki:

“İnsanlar uykudadır. Öldüklerinde uyanırlar!..” (Keşfü’l-Hafâ, II, 312)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2020 Ay: Ağustos, Sayı: 186