İmamı Rabbani Hazretleri'nden İbretlik Bir Kıssa

Kıssâlar

İmamı Rabbani Hazretleri'nin ziyaret ettiği hasta, vefat edince neden "Cenaze namazını kılmak caiz midir?" gibi bir soru düşüyor aklına? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi anlatıyor...

İmâm-ı Rabbânî’den bir hâdise nakledeceğim, Mektûbât’ından. İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyuruyor:

Bir keresinde hasta bir şahsı ziyarete gitmiştim diyor bir hastayı. Ona ölüm yaklaşmıştı, sekerât hâlindeydi diyor. Hâline teveccüh ettiğimde diyor, duâ ederek hâline yöneldiğim zaman gördüm ki kalbi şiddetli karanlıklar içindeydi. Her ne kadar karanlığın kalkması için teveccüh edip duâ etmiş olsam da hiç kalkmadı diyor. Çokça teveccühten sonra mâlum oldu ki bu karanlıklar, küfür ehlinden kendisine sirâyet eden menfî hâllerden kaynaklanmaktadır.

(Bu, Budistlerin şeyine gidermiş Hindistan’da, onların çalgılı eğlencelerine iştirâk edermiş.)

Bu sıkıntıların menşei, küfür ehliyle dost geçinmiş olmasıdır diyor. Bilhassa diyor, ondan sonra anladım ki bu karanlığın def’i için teveccüh etmek, duâ etmek, yerinde bir iş değil. Zira onun bu karanlıklardan temizlenmesi lâzım. Ancak bunu Cehennem ateşi temizler. Küfür ehliyle beraber olmanın cezasıdır.

Bu arada şu dahî mâlum oldu ki îmandan bir zerre, onu ebedî Cehennem azâbında kalmaktan kurtaracaktır. Bu da o miktar îmânın bereketi olacaktır.

Daha sonra hatırıma; acaba bunun cenaze namazını kılmak câiz midir, değil midir diye içime sual geldi diyor İmâm-ı Rabbânî Hazretleri. Bu da teveccühten sonra belli oldu ki, onun namazını kılmak, yerinde olur diye düşündüm. O müslümanlardan idi. Îmânının varlığı ile beraber, küfür ehlinin âdetlerini de icra ederler, onların günlerine hürmet ederlerdi. Onun yine de namazını kılmak gerekir. Onları küffar arasına katmak doğru olmaz. İşin sonunda -inşâallah- ebedî azaptan kurtulur ümidiyle onun namazını kılmaya karar verdim diyor.

Kaynak: osmannuritopbas.com