İhlâsla Yapılan Amelin Mükâfatı

İbadet Hayatımız

İhlâs, riyâsız ve yapmacıksız inanış, çok samîmî bağlılık, katışıksız tam doğruluk mânâsına gelir. Allah katında ihlâsla yapılan amelin mükâfatı büyüktür.

İhlâs, mü’mini, en büyük düşmanı olan şeytanın tasallutundan kurtarır. Zîrâ o, ancak ve ancak ihlâsta zaaf gösterenlere musallat olabilmektedir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

(Şeytan) dedi ki: Ey Rabbim! And olsun ki, beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlakâ azdıracağım. Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş kulların müstesnâ!” (el-Hicr, 39-40)

İhlâs sâhibi olanlar, cehennem azâbından âzâd olurlar. Cenâb-ı Hakk’ın: (Azaptan) ancak Allâh’ın hâlis kulları istisnâ edilecektir.” (es-Sâffât, 40) buyruğu bu hakîkati müjdelemektedir.

MÜJDELER OLSUN!

İhlâsla yapılan amel, az da olsa, sâhibinin kurtuluşuna kâfîdir. Nitekim Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Dîninde ihlâslı ol! Böyle yaparsan az amel bile sana kâfî gelir.” buyurmuştur. (Hâkim, IV, 341)

İhlâs, ilâhî nusreti celbeder. Peygamber -aleyhissalâtü vesselâm-:

“Allâh bu ümmete, zayıfların duâsı, namazları ve ihlâsları sebebiyle yardım eder.” buyurmuştur. (Nesâî, Cihâd, 43)

İhlâsın gâlip geleceğinden şüphe etmemek lâzımdır. Zîrâ ihlâslı gayretler korunur ve hiçbir zaman zâyî olmaz. Târih boyunca ihlâslı ve sabırlı fertlerden oluşan nice az sayıdaki ordular, sayı ve techizat bakımından kendilerinden katbekat fazla olan ordulara Allâh’ın izniyle gâlip gelmişlerdir. Bu durum da gösteriyor ki ihlâs, zaferlerin temelidir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları