Hz. Ebûbekir’in (r.a.) İlâhî Mesaja Verdiği Cevap: Rabbimden mi Şikâyetçi Olacağım?

Sahabiler

Fakr içinde Rabbinden razı olmak mümkün mü? Cebrâil’in (a.s.) getirdiği ilâhî soruya Hz. Ebûbekir’in (r.a.) verdiği cevap ibret dolu…

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile Ebû Bekir -radıyallâhu anh- oturuyorlardı. Hazret-i Ebû Bekir’in üzerinde eski bir abâ (elbise) vardı. Öyle ki, elbisenin uçlarını göğsünün üstünde ağaç çöpleriyle birbirine tutturmuştu.

HZ. EBÛBEKİR’İN (R.A.) İLÂHÎ MESAJA VERDİĞİ CEVAP: RABBİMDEN Mİ ŞİKÂYETÇİ OLACAĞIM?

Bu esnâda Cebrâîl -aleyhisselâm- nüzûl etti. Peygamber Efendimiz’e Allâh Teâlâ’nın selâmını bildirdi ve:

“–Yâ Rasûlallâh! Ebû Bekir’in bu hâli nedir? Eski bir elbise giymiş, uçlarını da ağaç çöpleriyle tutturmuş!” dedi.

Âlemlerin Efendisi:

“–Ey Cibrîl! O, malını Fetih’ten önce Allâh’ın dîni uğruna harcadı, onun için bu hâldedir.” buyurdu. Bunun üzerine Cebrâîl    -aleyhisselâm-:

“–Ona Allâh Teâlâ’nın selâmını bildir. De ki: Rabbin sana soruyor; «Şu fakr u zarûret içinde bulunman sebebiyle Ben’den râzı mısın, yoksa hâlinden şikâyetçi misin?»”

Allâh Rasûlü, dostu Ebû Bekir’e dönerek:

“–Ey Ebû Bekir! İşte Cibrîl burada, sana Allâh Teâlâ’dan selâm getirdi. Yüce Rabbimiz buyuruyor ki; «Şu fakr u zarûret içinde bulunman sebebiyle Ben’den râzı mısın, yoksa hâlinden şikâyetçi misin?»”

Ebû Bekir -radıyallâhu anh- bu iltifât-ı ilâhî karşısında sevincinden ne yapacağını bilemedi. Âdeta dili tutuldu. Bir müddet ağladı, ağladı... Sonra da:

“–Rabbimden mi şikâyetçi olacağım? Ben Rabbimden râzıyım, ben Rabbimden râzıyım, ben Rabbimden râzıyım.” dedi. (Ebû Nuaym, Hilye, VII, 105; İbnü’l-Cevzî, Sıfatü’s-Safve, I, 249-250)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları