Hz. Cabir (r.a.) ve Babası Abdullah (r.a.)

Sahabiler

Hz. Cabir (r.a.) ile Babası Abdullah (r.a.) arasındaki Uhud Harbi’ne içlerinden hangisinin katılması gerektiğine dair meydana gelen çekişme ve Peygamber Efendimizin hakemliği…

Câbir radıyallahu anh ile babası Abdullah radıyallahu anh her ikisi de Uhud Harbi’ne iştirak etmek istediler. Câbir radıyallahu anh’ın yedi kız kardeşi vardı. Bunları yalnız bırakıp da baba oğul her ikisinin de gitmeleri doğru değildi. Lakin çocuklara bakmak için kim geri kalmalıydı. Câbir’e göre babası çok yaşlı, zayıf, nahifti. Ondan cihad farizası sakıt olmuştu. Çocuklara bakmak için o Medine’ye dönmeliydi. Babasına göre, oğlu daha küçüktü. Cihad ona henüz farz olmamıştı. Medine’ye onun dönmesi gerekirdi.

MELEKLER KANATLARIYLA GÖLGELENDİRECEKLER

Vak’a nihayet, Resûli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’e bildirildi. Ve Câbir’in babası Uhud Ordusu’nda kaldı. Zaten o: “Ya Rab, son günlerimde bana din yolunda şehid olmak şerefini nasîb eyle...” diye sık sık münâcâtta bulunuyordu. Abdullah’ın bu duası kabul olduğu içindir ki Uhud’da şehid oldu.vOnun şehâdeti üzerine Rasûli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri: “Cenazesi kaldırılıncaya kadar melekler onun al kan içindeki cesed-i mübarekini kanatlarıyla gölgelendireceklerdir” buyurdular.

Kaynak: Sadık Dana, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları