Hz. Ali’nin (r.a.) Yahudi Merhab’ı Yenmesi

Sahabiler

Hz. Ali’nin (r.a.) Peygamber Efendimiz’in talimatıyla Yahudilerin direncini kıran ve Hayber’in fethine zemin hazırlayan hareketi...

Sehl İbn-i Sâ’d -radıyallahu anh- Nebî’nin -sallallahu aleyhi ve sellem- Hayber günü, Hayber Fethi uzayınca şöyle buyurduğunu, işittiğini rivayet etmiştir: “Müslümanların bayrağını öyle bir kişiye vereceğim ki Allah fetih ve zaferini, onun iki elleri ile müyesser kılacaktır. O; Allah ve Peygamberini sever, Allah ve Peygamberi de onu sever.”

Bunun üzerine orada bulunan ashâb, bayrağın onlardan hangisine verileceğini tahayyüle başladılar. Hepsi, bayrağın kendisine verileceğini umarak ertesi güne erdiler. Fakat ertesi gün Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- “Ali nerededir?” diye sual ettiler. Ashâb-ı kiram “Gözleri ağrıyor” dediler. Ve Resûlullah Efendimiz’in emriyle Ali -radıyallahu anh- huzura getirildi.

Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Ali’nin -radıyallahu anh- gözlerine mübarek tükürüğünü sürdüler. Hemen orada gözleri hiç ağrımamış gibi iyi oldu. Bunun üzerine Ali -radıyallahu anh- “Ya Resûlallah! Hayber Yahudileri de bizim gibi Müslüman oluncaya kadar onlarla vuruşuruz” dedi. Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- “Ya Ali, yavaşça ve sükunetle Hayberlilerin sahasında müsaid bir mahalle iner, ordugâhını kurarsın; sonra, onları İslâm’a davet edersin. Ve üzerlerine vâcib olan İslâm esaslarını haber verirsin. Ya Ali! Tek bir kişinin senin irşadınla Müslüman olması; iyi bil ki sana kızıl develerin bahş edilmesinden (bağışlanmasından) daha hayırlıdır” buyurdu.

Hz. Ali -radıyallahu anh- Resûl-i Ekrem’in -sallallahu aleyhi ve sellem- bu talimatı veçhile hareket etti. Ve Yahudilere İslâm umdelerini teklif etti. Fakat Yahudiler Müslüman olmayı kabul etmediler. İlk önce Yahudi Cengâver Merhab çıktı. Mübâriz istedi. Ona karşı bizzat Hz. Ali -radıyallahu anh- çıktı ve onu tepeledi. Yahudilerin bu azgın kumandanı yere serilmekle, Yahudiler mesnedsiz kalarak harb nihayete ermiş ve Resûl-i Ekrem’in fethin Ali bin Ebî Talib’in -radıyallahu anh- şerefli iki eli ile müyesser olacağı hakkındaki işareti tahakkuk etmiş bulunuyordu. (Tecrid-i Sarih Terc. ; Mahmud Sami Ramazanoğlu)

Kaynak, Sadık Dana, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları