Hûd Suresi 28. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Hûd Suresi 28. ayeti ne anlatıyor? Hûd Suresi 28. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Hûd Suresi 28. Ayetinin Arapçası:

قَالَ يَا قَوْمِ اَرَاَيْتُمْ اِنْ كُنْتُ عَلٰى بَيِّنَةٍ مِنْ رَبّ۪ي وَاٰتٰين۪ي رَحْمَةً مِنْ عِنْدِه۪ فَعُمِّيَتْ عَلَيْكُمْۜ اَنُلْزِمُكُمُوهَا وَاَنْتُمْ لَهَا كَارِهُونَ

Hûd Suresi 28. Ayetinin Meali (Anlamı):

Nûh dedi ki: “Ey kavmim! Düşünün bir kere; ya ben Rab­bimden gelen açık bir delil üzere bulunuyorsam; ya O bana bizzat kendi katından husûsî bir rahmet vermiş de bu da sizin kör gözlerinize gizli kaldıysa? Ne yapalım, hiç hoşlanmadığınız halde şimdi biz o gerçeği size zorla mı kabul ettireceğiz?”

Hûd Suresi 28. Ayetinin Tefsiri:

Peygamberler, Rablerinden gelen bir delil üzere bulunur ve bu delile dayanarak peygamber olduklarını söylerler. Bu delil, gönüllerinde karar kılan kesin, yakînî bir bilgi olabileceği gibi, gösterdikleri mûcizeler de olabilir. Nitekim Hz. Nûh da böyle bir delile sahipti. Ona verilen “rahmet” ise peygamberlik, hidâyet, iman ve İslâm nimetleridir. Ancak bu büyük nimetler, inkâr edenlerin gözlerine gizli kalmış, manevî körlükleri sebebiyle onu görememişlerdir. Bu noktada peygamberin vazifesi, sadece açık bir tebliğde bulunmaktır. Yoksa istemediği halde zorla kimseye ilâhî hidâyet ve rahmeti kabul ettirmeye çalışmak değildir. Ancak burada yapılmayacağı ifade edilen zorlama, öldürme tehdidi ve benzeri yollarla söylenen şeyi kabule icbar etme şeklindeki zorlamadır. Gerçekleri kabul etmelerini sağlamaya yönelik sözlü tebliğ ve zorlama ise zaten yapılmaktadır.

Nûh (a.s.)’ın fakir mü’minlerle beraber bulunup onları yanından kovmamasının gerekçelerine gelince:

Hûd Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hûd Suresi 28. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...