Hizmette Edep ve Ölçü Nasıl Olmalıdır?

Kıssâlar

İçinde yerlere ve göklere sığmayacak kadar büyük ecir ve ilâhî mükâfatların gizlendiği amel.

Ebû Abdullâh Rugandî buyurur:

“Sakın sana verilen herhangi bir hizmeti küçük görme! Çünkü, hizmet hizmettir ve sana ehemmiyetsiz görünen bir hizmet -çeşitli sebeplerle- Allah katında çok ehemmiyetli olabilir. Allâh’ın rızâsının hangi hizmette bulunduğu, bizim için bir meçhuldür! Onun için murâdına, yâni Allâh’ın rızâsına ulaşıncaya kadar her türlü hizmete devam et. Bu arada nâil olduğun nîmetler ve mazhariyetler de, sadece şükür ve hizmetini artırsın.”

SÖZÜN ÖZÜ:

Mühim olan bir hizmeti sadece yapmak değil, aynı zamanda onu ihlâsla ve en güzel bir şekilde îfâ edebilmektir. Dolayısıyla hizmete talip olanların da maksatları hizmet etmiş olmak değil, Allâh’ın rızâsına erişecek davranışlarda bulunabilmek olmalıdır. Yoksa sırf başkasının, yâni kendisine makam, mevkî ve menfaat getirecek kimselerin gözüne girmeyi temin edecek hizmetleri yapıp da bunun dışında kalan nice hizmetlere arkasını dönmek, bir ebediyyet iflâsıdır. Böyleleri zâhiren birilerinin gözüne girer, lâkin Cenâb-ı Hakk’ın rahmet nazarı onların üzerinden kalkar ve gazab-ı ilâhî tecellî eder. Zîrâ hizmette mühim olan husus, bu âlemde fânîlerin nazarında göz kamaştırıcı neticeler elde etmek değil, kişiyi âhiret âleminde mâneviyat sultanı eyleyecek amel ve hizmetler ortaya koyabilmektir.

Bu itibarla sâlik, her türlü hizmeti kendisine ganîmet bilmelidir. Olabilir ki, herkesin küçük gördüğü bir hizmet içinde yerlere ve göklere sığmayacak kadar büyük ecir ve ilâhî mükâfatlar gizlenmiştir. Zîrâ Cenâb-ı Hak, talep ettiğimiz nice deryâları, ihlâs ve samîmiyet imtihânı için bazen bir damlanın içinde gizler ve gönüllerin neye yöneldiğine nazar eder.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, İmandan İhsana Tasavvuf, Erkam Yayınları