“Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir Olur mu?” (Zümer, 9) Ayetindeki ‘Bilmek’ Ne Anlama Geliyor?
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (ez-Zümer, 9) âyet-i kerîmesindeki “bilmek” kavramı neyi ifade eder?
Okulların açıldığı hafta imam efendiler Cuma hutbelerinde;
“…Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?..” (ez-Zümer, 9) âyet-i kerîmesini çokça okurlar.
“BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” AYETİNDEKİ ‘BİLMEK’ NE DEMEK?
Hâlbuki bu âyette bahsedilen bilmek; sırf zihne kuru bilgileri istiflemek değildir.
Bilmek; dünyaya geliş ve gidişin sebebini kavramaktır, varlıkların hâl lisânından anlamaktır, hikmete vâkıf olmaktır.
Bilmek; ilâhî azamet tecellîlerine ve kudret nakışlarına âşinâ olup bunlarda sergilenen ibretlerden kalben nasîb alabilmektir.
Bilmek; asıl ihtiyaca cevap vereni bulmaktır. Asıl ihtiyaç ise, âyet-i kerîmede bildirildiği üzere; “Müslüman olarak can verebilmek”tir.[1]
Bilmek; ölmeden evvel nefsin esaretinden kurtularak hakîkat sabahına uyanabilmektir.
Bilmek; ilâhî hesâba çekilmeden evvel, kendini hesâba çekebilmektir...
Dipnot:
[1] Bkz. Âl-i İmrân, 102.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Rahmet Toplumu Hayırlı Gençlik 2, Erkam Yayınları