Hesaba Çekilmek İsteyen İnsan

Abidevi Şahsiyetler

“Bütün insanlar hesaptan kaçarlar, ben ise Cenâb-ı Hak’tan beni hesâba çekmesini istiyorum.” diyen Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri neden hesaba çekilmek istediğini bakın nasıl anlatıyor.

Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri, ilâhî muhabbet deryâsına dalmış, büyük bir Hak âşığı idi. Bir defasında Yahya bin Muâz ona mektup yazarak:

“–Burada biri var; muhabbet deryâsından bir kâse içti, ondan sonra bir daha susuzluk çekmedi!” demişti.

O Hak âşığı ise, Yahya bin Muâz’a şu cevâbı yazdı:

“–Hâlinin zayıflığına taaccüb ettim! Burada biri var, bütün kâinâtın denizlerini yudumladığı hâlde hâlâ: «Aman su! Daha yok mu?» diyor.”[1]

MANEVİ İSTİABINA GÖRE 

Kişi vardır, mârifetullah yolundaki susuzluğu bir bardak suyla gider. Kişi vardır, bu yolda deryâları içer de yine susuzdur. Bu hâl, kulun mânevî istiâbını ortaya koymaktadır.

Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri bir gün:

“–Bütün insanlar hesaptan kaçarlar, ben ise Cenâb-ı Hak’tan beni hesâba çekmesini istiyorum.” dedi. Kendisine:

“–Niçin?” diye sorulunca, şu muhteşem cevâbı verdi:

“–Belki Cenâb-ı Hak, hesap esnâsında bana; «–Ey kulum!» diye hitâb eder, ben de «–Lebbeyk/buyur yâ Rabbi!» derim. O’nun bana; «Ey kulum!» buyurması, benim için dünya ve içindekilerden daha sevimlidir. Sonra bana dilediğini yapsın!”[2]

Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri, Hak âşıklarının hâlini şöyle târif ederdi:

“Cenâb-ı Hakk’ın bâzı has kulları vardır ki, eğer Cennet’te onları cemâlinden birazcık mahrum bırakacak olsa, Cehennemliklerin azaptan kurtulmak için Allah Teâlâ’ya yalvardıkları gibi, onlar da bu mahrûmiyetten kurtulmak için yalvarırlar.”[3]


[1] Kuşeyrî, a.g.e, s. 179, 491; İmâm Şârânî, et-Tabakātü’l-Kübrâ, I, 65.

[2] İbn-i Mülakkın, Tabakātü’l-Evliyâ, Kâhire 1415, s. 399-400; Hânî, Hadâik, s. 320.

[3] Ebû Nuaym, Hilye, X, 34; Kuşeyrî, a.g.e, s. 499.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Bâyezîd-i Bistâmî, Erkam Yayınları