Hepimiz Çobanız Güttüklerimizden Mesulüz

Hikâyeler

Herkes belli ölçüde idarecilik sıfatına hâiz bulunur ve bu sıfattan doğan mes’ûliyetini tebârüz ettirmesi gerekir.

Hazreti Mevlânâ Mesnevî: “Ey insanlar! Siz hepiniz, birbirinizin sürüsü ve çobanısınız. Peygamber ise hepinizin çobanıdır. Halk sürü gibidir; Peygamber ise, onun güde­ni.”

“Çoban sürüsü ile uğraşmaktan korkmaz. Fakat onları sıcaktan ve so­ğuktan korur.”

“Çoban eğer sürüye kahırla bağırsa bile, bil ki; bu bağırış, bütün sürüyü sevdiğindendir.” (c.3, 4146-4148)

Mevlânâ hazretlerinin yukarıdaki beyitlerinde insanların “sürü” kelimesi ile ifade edilmesi, onları aşağılamak maksadıyla değildir. Onların, “idâre edilmek” mevkiinde bulunmak gibi bir vasıflarına dikkati çekmek içindir. Gerçekten bir hadîs-i şerîfte “Siz hepiniz çobansınız ve güttüklerinizden mes’ûlsünüz!” (Buhârî, Cum’a 11, İstikraz 20; Müslim, İmâre 20) buyrulmaktadır.

Bu da belli ölçüde herkesin idarecilik sıfatını hâiz bulunduğunu ve bu sıfattan doğan mes’ûliyeti tebârüz ettirmektedir.

Çok zaman görürüz ki, çoban geride kalan hasta ve zayıf hayvanı kucağına alarak sürüye yetiştirir. İdarecinin en mümtaz vasfı; merhamet, şefkat, samimiyet sahibi olması ve mes’ûl olduğu kitleyi gönlünde taşımasıdır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Âb-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları