Hayırlı Damat

Sahabiler

Allah’ın nasip ettiği en hayırlı damat...

Hz. Osman (r.a.), Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz’in muhtereme kızı Rukıye (r.a.) ile evli idi. Rukıye (r.a.) hastalandı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Bedir Gazvesi’ne giderlerken Hz. Osman’ı (r.a.) hasta olan Rukıye’ye (r.a.) bakmak üzere Medîne-i Münevvere’de bıraktılar. Bedir zaferinin kazanıldığı günlerde Rukıye (r.a.) da rahmet-i Rahmân’a kavuştu.

Osman (r.a.), buna çok üzüldü. Onu böyle üzgün gören Ömer (r.a.):

“–İstersen kızım Hafsa’yı sana nikâhlayayım!” dedi.

Kocasının Bedir savaşında yaralanarak Medine’de vefat etmesi üzerine Hafsa (r.a.) dul kalmıştı.

Osman (r.a.):

“–Ben bu işi bir düşüneyim!” dedi.

Birkaç gün geçtikten sonra da:

“–Ben, şu anda evlenmemin doğru olmayacağı kanaatine vardım.” dedi.

Ömer (r.a.), Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in yanına vardığı bir gün:

“–Yâ Resûlallah! Ben Osman’a şaşıyorum. Kızım Hafsa ile evlenmesini teklif ettim, kabul etmedi!” dedi.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) de ona:

“–Ben sana Osman’dan daha hayırlı bir damat, Osman’a da senden daha hayırlı bir kayınpeder göstereyim mi?” buyurdular.

Ömer (r.a.):

“–Gösterin yâ Resûlallah!” dedi.

Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.v.), Hafsa (r.a.) ile evlendi, kendi kızını da Hz. Osman (r.a.) ile evlendirdi.

Zâten Hz. Osman (r.a.) da Ümmü Gülsüm (r.a) ile evlenmeyi umduğu için Hz. Ömer’in (r.a.) teklifini kabul etmemişti. (Bkz. İbn Sa’d, VIII, 82-83; Belâzurî, Ensâbu’l-eşrâf, I, 423)