Haşmet Ne Demek?

İSLAM VE İHSAN

Haşmet: İhtişam, gösterişlilik, heybet, büyüklük anlamlarına gelir.

HAŞMET KELİMESİNE ÖRNEKLER

Zerre kadar bir çınar tohumunun münbit bir toprak vâsıtasıyla koca bir ağaç hâline gelerek kazandığı muazzam haşmet gibi, bizdeki tefekkür, tahayyül ve hissiyâtın Kur’ân’la beslenip güçlenmesi neticesinde ulaşılabilecek kalbî duyuş ve

hakîkatler de sonsuz ve muhteşemdir. Bu itibarla Kur’ân’ın, o bitip tükenmez feyzi ve yüce irşâdı olmasaydı, tefekkür ve duygularımız, münbit topraktan mahrum, kuru bir tohum gibi kalırdı.

*****

Târih, hem altın sayfaları ve hem de karanlık zulüm sahneleri ile beşeriyete ne büyük bir ibret ve irşad âbidesidir. Üzerimizdeki Güneş, Firavunların, Hâmanların, Nemrutların, Âdların, Semudların bir müddet saraylarını, köşklerini,

hazînelerini aydınlatan, sonra da harabelerinin üzerine haşmetle doğan aynı Güneş ʼtir. Bir zamanlar isimleri bile korku ile anılan azametli krallar ve zâlimler, bir müddet sonra iki avuç toprak altında kahrolup ilâhî intikâma dûçâr olmuşlardır.

Îman güneşinin aydınlatmadığı sahalar ve sîneler, mânen bir yangın yeri gibidir. Îman güneşiyle aydınlanan kalpler ise ebedî saâdetin bahar ülkesidir.

*****

Endülüs fâtihi Târık bin Ziyâd, İspanya’ya girerken üzerinde yamalı elbiseler vardı. Fakat taşıdığı mânevî asâlet ve haşmet, gözleri kamaştırıyordu. Neticede onun bu hâli, muazzam bir medeniyetin temellerini atmaya vesîle oldu. Fakat Endülüs’ün tarihten silinişinde son devlet olan Benî Ahmer’in hükümdarı Abdullâh-ı Sağîr, mağlûbiyet ve hüzünle vatanını terk ederken atının eyeri ve mahmuzları dahî altın ve mücevherdendi.

*****

Arabistan’ın baştan başa müslüman olduğu ve İslâm’ın haşmet ve hâkimiyetinin son derece güçlendiği, Hicret’in onuncu yılına denk gelen bu hacca, bütün müslümanlar Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- tarafından dâvet edildi.