Hâkka Suresi 39. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Hâkka Suresi 39. ayeti ne anlatıyor? Hâkka Suresi 39. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Hâkka Suresi 39. Ayetinin Arapçası:

وَمَا لَا تُبْصِرُونَۙ

Hâkka Suresi 39. Ayetinin Meali (Anlamı):

Ve göremediğiniz her şeye ki:

Hâkka Suresi 39. Ayetinin Tefsiri:

Müşrikler Peygamberimiz (s.a.s.)’e şair diyorlar, Kur’an’ın da onun söylediği bir şiir olduğunu iddia ediyorlardı. Yine Efendimiz’e kâhin yaftasında bulunup, Kur’an’ı da kâhin sözü olarak değerlendiriyorlardı. Bu sebeple Cenâb-ı Hak, görebildiğimiz ve göremediğimiz şeylere yemin ederek, Kur’an’ın, müşriklerin iddia ettikleri gibi şâir ve kâhin sözü değil, onun Allah kelâmı olduğunu, pek şerefli bir elçi olan Hz. Muhammed (s.a.s.)’in onu Rabbinden vahiy yoluyla alıp insanlara ulaştırdığını haber verir. Tekvîr sûresi 19. âyette de Kur’an’ın, yine pek şerefli bir elçi olan Cebrâil’in sözü olduğu beyân edilir. Kur’an’ın, Peygamberimiz’e ve Cebrâil’e izafe edilmesi, insanların Kur’an’ı Efendimiz’in ağzından duymaları, Efendimiz’in de onu Cebrâil’den duyması sebebiyledir. Yoksa söz, bizatihi onlara değil, Allah’a aittir. Nitekim burada kullanılan رَسُولٌ (resul) kelimesi, esasen bu sözün onlara ait olmadığını, onların sadece aldıkları elçilik vazifesini yerine getirdiklerini ve bu bilgileri veren Zat tarafından vazifelendirildikleri hakikatini açıkça göstermektedir. Zaten Cenâb-ı Hakk’ın, vahiy adına kendiliğinden bir şey uydurup da Allah’a nispet etmeye kalkışması durumunda, şah damarını kesip kopararak Peygamber’i derhal helak edeceği ve kimsenin buna mani olamayacağı tehdidinde bulunması da bu gerçeği teyit etmektedir.

Ancak, gerçek şu ki Allah Resûlü (s.a.s.), Kur’an âyetlerini Rabbinden aldığı şekilde dosdoğru olarak insanlara ulaştırdı:

Hâkka Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hâkka Suresi 39. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...