Hadid Suresi 12. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Hadid Suresi 12. ayeti ne anlatıyor? Hadid Suresi 12. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Hadid Suresi 12. Ayetinin Arapçası:

يَوْمَ تَرَى الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ يَسْعٰى نُورُهُمْ بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَبِاَيْمَانِهِمْ بُشْرٰيكُمُ الْيَوْمَ جَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُۚ

Hadid Suresi 12. Ayetinin Meali (Anlamı):

Kıyâmet günü mü’min erkekleri ve mü’min kadınları görürsün ki, iman ve sâlih amellerinin nurları önlerinde ve sağ taraflarında onları aydınlatmaktadır. Melekler onlara: “Bugün sizin müjdeniz, içlerinde ırmaklar akan cennetlerdir; orada ebedî kalacaksınız. İşte en büyük başarı ve kurtuluş budur!” derler.

Hadid Suresi 12. Ayetinin Tefsiri:

Resûlullah (s.a.s.) bir defasında:

“- Ben kıyamet günü secdeye izin verileceklerin ilkiyim, izin verilip de başını kaldıracakların da ilkiyim. Başımı kaldırıp önüme, arkama, sağıma ve soluma bakarım; bakınca bütün ümmetlerin arasında ümmetimi tanırım” buyurmuştu. Ashâb-ı kirâm:

“- Yâ Rasûlellah! Nûh (a.s.)’dan ümmetine kadar bütün ümmetleri nasıl tanırsın” diye sorduklarında şöyle cevap verdi:

“- Onları abdestin tesiriyle alınları, elleri ve ayaklarının parıldamasıyla tanırım. Bu durum başka ümmetlerde yoktur. Kitapları sağ taraflarında verilir, onunla tanırım, yüzlerinde secde izlerinden işaretleri vardır, onunla tanırım. Önlerinden, sağ ve sol taraflarından koşan nurlarıyla tanırım.” (Buhârî, Vudû’ 3; Müslim, Tahâret 34, 39)

O gün mü’minlerin önlerinden ve sağlarından koşacak olan nûr hakkında İbn Mes’ud (r.a.) şu açıklamayı yapar: “Onlara amellerine göre nûr verilir ve sıratı geçerler. İçlerinden kimisinin nûru dağ gibi, kimisinin nûru hurma gibidir, kimisinin nûru ayakta duran bir adam gibidir. Nûrları en az olanı ise nûru başparmağının ucunda olanıdır ki bir yanar bir söner.” (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXVII, 290)

Bu nûr, dünyada iken Allah’ı tanımaktan kaynaklanan mârifet nûru da olabilir. Buna göre kıyamet günündeki nûrların miktarı, dünyadaki mârifetullah ölçüsünde olacaktır. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXIX, 194)

Bu izahlar, âhiret günü mü’minlere verilecek nûrun ışık mânasında olduğunu; kâfir ve münafık herkes karanlıklar içinde iken, mü’minlerin bu nûr sayesinde önlerini görerek yürüyüp sıratı geçeceklerini bildirir.

Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

 “…O gün Allah Peygamber’i ve onunla beraberindeki mü’minleri utandırmayacak, hayal kırıklığına uğratmayacaktır. Onların nurları önlerinde ve sağlarında koşturup yollarını aydınlatır. Onlar da: “Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla! Şüphesiz senin her şeye gücün yeter!” diye dua ederler. (Tahrîm 66/8)

O gün mü’minler önlerinde ve sağlarında koşan nurların ışığında ilerleyip cennete doğru giderken bakalım münafıklar ne durumda:

Hadid Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hadid Suresi 12. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...